Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), 2020’den beri Free Web Turkey adı altında Türkiye’de artan sansür uygulamalarının ve erişime engellenen internet sitelerinin artması ile ifade ve internet özgürlüklerine yönelik baskı sonucu ortaya çıkan projesini yürütmektedir. Bu programdaki amaçlar, dijital mecralarda sansürle karşılaşan web siteleri, medya kuruluşları ve genel olarak tüm içerik üreticilerine sansürle baş etme yolları konusunda rehberlik etmeyi, yasal danışmanlık sağlamayı, sansürden korunmaları için gereken araçları sağlamayı ve kullanıcıların işlerini kolaylaştıracak ve bilgilendirecek eğitimler ve atölyeler düzenlemektir.Free Web Turkey, 2021 yılı internet özgürlüklerine yönelik baskılara karşı yürüttüğü proje kapsamındaki çalışmalarına Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosluğunun desteği ile devam etmektedir.
Engelleme kararları en az 11050 URL’yi etkiledi
Engellenen URL’lerin 1593’ü haber içeriğinden oluşuyor
Free Web Turkey platformu, Ocak - Aralık 2021 arasında erişim engeli getirilen verileri toparlayarak gözlem raporunu hazırladı. Bu dönemde erişime engellenen içeriklerin tematik bir incelemesinin yanı sıra 2022 yılı başında yapılan sosyal medya düzenlemelerine değinerek, internet platformlarının şeffaflık verileri ışığında Türkiye’nin güncel durumu değerlendirildi.Raporda yer alan bulgulara göre bu dönemde en az 11050 URL, alan adı veya sosyal medya paylaşımına erişim engeli getirildi.Bu sayının 1593’ünü engellenen haber URL’leri oluştururken, bazıları birden fazla olmak üzere toplam 49 haber sitesi erişime engellendi.Rapor ayrıca, karar mercilerinin iktidara yakın haberlerin yanı sıra kadın ve çocuklara yönelik suçların faillerini korumaya yönelik haberlere erişim engeli getirme eğilimini de ortaya koyuyor. Buna örnek olarak Mart 2021’de Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde kadın öğrencilerin kendilerine tacizde ve hakarette bulunduğu için şikayet ettikleri akademisyenin, bölüm başkanlığına getirilmesi hakkındaki haberlere erişim engeli getirilmesi örnek verilebilir.
Engellenen haberlerin %53’ü iktidar ve çevresiyle ilgili
Erişime engellenen haberlerin %53’ü doğrudan Adalet ve Kalkınma Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ailesi, partinin belediye başkanları veya yöneticileriyle ilgili olduğu tespit edildi. Geçen yılın raporunda bu konuda engellenen haberler sadece %42’lik bir bölümü oluşturuyordu.Mart ayında CHP resmi Twitter hesabından eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Merkez Bankası’nın dolar rezervi hakkında yapılan paylaşımlara ve devamında Berat Albayrak hakkında birçok farklı habere erişim engeli getirildi. Bunlara, Albayrak’ın abisi Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak’ın talebiyle engellenen haberler de dahildir.
Verilen kararların çoğunluğu haber URL’lerine yönelik
Gözlem süresince tespit edilen ve en az 11050 URL’yi etkileyen erişim engellerine ilişkin 263 hakimlik kararı belirlenirken, bu kararların 49’u haber sitesine ve 1593’ü haber URL’sine yönelik olduğu ortaya kondu. Raporda, 93 karardan 49’unun haber URL’lerine (alan adları sayılmaksızın) yönelik olduğunun altı çizildi. Raporda ayrıca erişime engellenen muhalif web siteleri teması altında erişim engeli getirilen haber sitelerinden 21’i Kürtçe haber yayını yapan sitelerden oluştu. Engellenen haber sitelerine, Mezopatamya Ajansı’nın beş kez engellenen web sitesi ile Kürtçe, İngilizce ve Türkçe yayın yapan kadın haber ajansı Jinnews’in 11 kez engellenen web sitesi yer aldı.
Sansür ve gözetim farkındalığı artırılmalı
Raporda halkın haber alma hakkının korunması ve haber akışının sağlanması amacıyla gazetecilere ve vatandaşlara yönelik dijital okuryazarlık eğitimleri sağlanmasının faydalı olacağı belirtildi. Ayrıca dijital alandaki sansür ve gözetime ilişkin farkındalığın artmasının internet özgürlüklerini kıyaslayan uygulamaların etkisinin azaltılabileceği savunuldu.
Sosyal medya platformları ‘medya’ olma sorumluluğu taşımalı
Rapora göre, Türkiye’de internet özgürlüklerine yönelik kısıtlamaların uluslararası prensipler çerçevesinde düzenlenmesi gerekiyor. Rapor, şirketlere ifade özgürlüğünü önceleyen politikalardan vazgeçmemeleri çağrısında bulunuyor.Rapor, sosyal medya platformlarına sansür karşısında “sosyal medya” olarak değil, “medya” sorumluluğu taşıyarak kendi politikalarını korumalarını öneriyor.