Her şeye rağmen Roblox hakkında bir çift iyi söz!

Her şeye rağmen Roblox hakkında bir çift iyi söz!

Çocuklar için internetteki en büyük tehlike, şirketlerin çocukluğu çalmasına sessiz kalmamız 

EVİN BARIŞ ALTINTAŞ

Ya rabbim ne kadar nefret ediyorum Roblox’tan! (Ve de YouTube’dan ve algoritmalarla çocuklarımızı ekrana hapseden her şeyden) 10 yaşında bir evlat sahibi olarak hayatımın 10 yılı dikkat ekonomisinden, teknoloji devlerinden nefret ederek geçti. 

Tarlada bebesini doğurup işine devam eden, savaşlardan soykırımlardan kaçan, muhtemelen köle olarak alınıp satılan atalarımız bile herhalde bu dönemde anne-baba olmayı seçmezdi! 

Evet, bütün evlerde aynı sorun: Ekran/telefonu bırakma için her gün kavga, bağırış çağırış.

Ekran saatini azaltmak için o kurs senin bu etkinlik benim koşturmak, sürekli ilgi göstermek, oyunlar bulmak... Çocuğun yaşı ne olursa olsun aşağı yukarı her evde bu durum süregeliyor. 

Çocukların ama yalvararak, ama kavgayla, aletlerde kazandıkları her ekstra 15 dakika, ebeveyn olarak yetersizliğimizi yüzümüze çarpıyor. 

Peki bütün bunlara rağmen neden Roblox engelini mahkemeye taşımayı seçtim

Çocukluğun çalınması evrensel, internet bağımlılığı sınıfsal

Çünkü yasaklamak hem bir çözüm değil hem de karşı karşıya olduğumuz gerçeklik karşısında ciddiyetsiz bir yaklaşım.

Gelinen noktada, teknoloji şirketlerinin bilinçli olarak çocuklarımızı bağımlı hale getirip tüm zamanlarını çalmak üzerine geliştirdikleri bir kârlılık modelleri olduğunu biliyoruz. 

Ancak bilinçli olarak bu teknolojiyi geliştiren titanlar, çocuklarını her türlü ekrandan uzak tutuyor. 

Örneğin, eBay'in CTO'su (Baş Teknoloji Sorumlusu) ile Google, Apple, Yahoo ve Hewlett-Packard'ın (HP) birçok üst düzey çalışanının çocukları Silikon Vadisi'ndeki Waldorf adlı okula gidiyor. Bu habere göre tablet ve ekranın girmediği bu okul, kalem-kağıt odaklı olmayı sürdürerek çocuklara örgü örme veya çamurda oynama gibi aktiviteler yaptırıyor. Habere göre okulda "Tek bir bilgisayar yok. Hiç ekran yok. Dersliğe ekran sokulmasına izin verilmiyor ve okul dışında evde kullanım da hoş karşılanmıyor.”

Çamur! Geçen sene oğlum için okul araştırırken İskandinav ülkeleri gibi eğitim yapan bir okulun methini duydum. Okula girdiğimde ilk görüntü ise çamurda yuvarlanan çocuklardı. Kararım kesindi, anlatılanları dinlemedim bile. “Nereyi imzalıyoruz?” dedim hemen. Ancak hayallerim okul ücretini duymamla sarsıldı: Okulun bir yıllık ücreti bir araba parasıydı! 

Yani çocuğunuzun ekran yerine çamurda oynamasını istiyorsanız bir hayli zengin olmanız ve  fakirleşmeyi de göze almanız lazım. 

Roblox pedofillerle mi dolu? (Hem evet hem hayır)

Silikon Vadisindeki tanrılardan değilseniz veya milyonlarca liranız yoksa, ekran gerçekliğiyle yüzleşmemiz gerek.

Akıllı telefonlar ve sosyal medya, çocukların başına gelen en kötü şey.

Yukarıdaki görüşümü özetlemek için ABD’li sosyal-psikolog Jonathan Haidt’in bu konuyla ilgili çok satan kitabından önemli dört noktayı paylaşıyorum:  (Henüz Türkçeye çevirlmemiş kitabın tam adı Kaygılı Nesil: Çocukluğun Büyük Yeniden Yapılandırılması Nasıl Akıl Hastalığı Salgınına Yol Açtı?

  1. İnternet ve sosyal medya konusunda hemen hemen hiçbir kısıtlama görmeden büyümüş Z kuşağı, şimdiye kadar görülen en yüksek oranda mental sağlık sorunlarını gösteriyor.
  2. Çocuklar internetin her yerinde yetişkin ve uygunsuz içerikle karşılaşıyor.
  3. Her türlü platformda çocuklar, yetişkinlerle mutlaka etkileşim içinde oluyor.
  4. Çocukların sosyal medyayla tanıştığı yıllarda ortaya çıkan koruyucu ebeveynlik stilimiz, çocukların gerçek hayata dair riskleri öğrenmesini engelliyor. Yukarıdaki nokta ile birleşince çocuk ve ergenlerin karşı karşıya kaldığı riskler artıyor. 

Buna göre anne-babaların sokaklarda dolaştıklarını düşündükleri sapıklardan korumak için artık evinden çıkarmadığı -zaten ekran bağımlılığı yüzünde kendisi de çıkmak istemeyen- çocuklar, günlük hayatta evrimsel olarak insanları anlamak için gerekli süreçleri (dışarıda fiziksel oyun, risk alma, yetişkinlerle topluluk ortamlarında konuşma.. vb.) yaşayamadan, aklımızın hayalimizin alamayacağı şekillerde yabancı yetişkinlerle çevrimiçi platformlarda saatlerini geçiriyor. 

Yukarıdaki noktaların birleşimi için çarpıcı bir örnek, internet kullanıcısı Isabel Hogben’in 14 yaşında yazdığı makalesinden: “İlk defa porno izlediğimde 10 yaşındaydım. Kendimi yanlışlık eseri karşıma çıkan Pornhub’da buldum. [...] Annem neredeydi? Yan odada, benim her gün dokuz farklı renkte meyve ve sebze yediğimden emin olmakla meşguldü”

Kısacası, internette pedofiller de dahil her şey çocuklarımızı bekliyor ve bizim gündemimizde bunun dışında her şey var. 

Roblox hakkında iyi bir şey

Roblox da dahil video oyunlarıyla ilgili elbette sorunlar var.  Video oyunlar,ı fiziksel dünyadan zaten elini eteğini çekmiş bu neslin odalarında daha fazla vakit geçirip gerçek dünya kaslarının iyice zayıflamasına yol açabiliyor. Özellikle erkek çocuklarının ortalama %7’sinde problemli veya bağımlı oyun kullanımı sorunlarına rastlanabiliyor. 

Ancak (ve ekran temelli çocukluğun yarattığı tüm sorunları asla unutmadan) video oyunlarının kız ve erkek çocukları için olumlu etkileri de var.   

Tahminlere göre  2023 sonu itibarıyla dünyada 3.2 milyar kişi düzenli video oyunları oynuyor. Çocukları bundan soyutlamak gerçekçi değil (ne kadar istesek de !).

Roblox’a gelince, dünyada 150 milyon çocuğun oynadığı bu oyunun da problem çözme yeteneğini geliştirmesi, (elbette yüzyüze oyunun yerini asla tutmadığını kabul ederek) belli bir orana kadar sosyal bağları güçlendirmesi ve en önemlisi çocuklara yaratıcılığa ve kodlama, tasarım yapma ve eleştirel düşünmeyi öğrenmeye yönlendirmesi gibi birçok olumlu etkisi var. 

Örneğin benim çocuğum Roblox’ta kendi oyunlarını yapmak üzere kodlama öğreniyor. Kendi oyunlarını üretiyor. [Ayrıca geliştiriciler oyun-içi para birimi Robux kazanabiliyor ki bu da gerçek dünya parasına çevrilebilir. Bu maddi katkı beklentisi olmasa, kendisini ergenliğe girince sanayiye gönderecektim (Şaka!)]

İlgili verilere göre erkek çocuklarının video oyunlarına gömülmeleri 1990’lardan başlıyor ama ruh sağlığında kötüleşme, kızlarda olduğu gibi 2010'larda oğlanların da akıllı telefonlara kavuşmasıyla başlıyor.

Keşke çocuklar cihazların eline geçmeseydi. Keşke cemaatlerin çocukları istismar etmelerine izin verilen, psikopatların hayvanları katlettiği ülkemizde ve tüm dünyada hükümetimiz ve tüm devletler gerçekten çocukluğu koruyacak adımlar atabilseydi. 

Ancak durum böyle değil. 

Roblox yasağı elbette kalkmalı. Tembel, yasakçı zihniyeti geride bırakıp çocuklarımızı ve insanlık adına çocukluğu teknoloji devlerinden koruyacak adımları atmak konusunda ciddileşmeliyiz.

Her yasakta çocuklar bir diğer platforma ulaşmanın yolunu zaten buluyor. 

Bize düşense diğer veliler ve okullardan kolektif eylem talep etmek, çocuklarımızı mümkün olduğu kadar sağlıklı oyuncular olmaları için gerçek hayatta eğitmek, Roblox ve diğer platformlardaki tuhaf kişiler hakkında bilinçlendirmek ve onlara güvenecek eğitimi vermek için öncelikle gerçek sorunun, boyutunun ve ciddiyetinin farkında olmak.