MEB'deki gelişmeleri haberleştiren Meb Personel’deki 31 habere erişimi engelleten MEB, bir hafta sonra da mebpersonel.com alan adı için erişim engeli kararı aldırttı. Meb Personel, bu durumdan MEB Hukuk Hizmetleri Genel Müdürünü sorumlu tutarak “Hakkındaki haberleri yalanlayamadığı için makamının gücünü kullanıyor” dedi.
ALİ SAFA KORKUT
Milli Eğitim Bakanlığındaki (MEB) gelişmeler ile öğretmen ve öğretmen adayları hakkındaki haberlere yer veren Meb Personel isimli haber platformunda yer alan 31 haber, MEB’in talebi üzerine Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 1 Kasım tarihli kararıyla erişime engellendi.
Kişilik hakları ihlali gerekçesiyle verilen karar kapsamında erişime engellenen haberlerin birçoğunda, bakanlıkta çeşitli usulsüzlüklerin gerçekleştiği iddia ediliyordu.
Ancak Meb Personel hakkında verilen erişim engeli kararı bununla sınırlı kalmadı. Zira MEB avukatı, 8 Kasım’da Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğine, bir başka kararda yer alan yazım ve ifade hatalarının giderilmesi için izlenen yol olan tavzih talebi dilekçesi yazdı. Dilekçede, 1 Kasım tarihli karardaki maddi hataların düzeltilmesi istenirken, mebpersonel.com’un ilgili kararda URL adresi yönünden incelenmediği belirtilerek adresin incelenmesi ve erişime engellenmesi de talep edildi.
Bakanlık avukatının bunun için sunduğu gerekçe ise Meb Personel’in alan adında "MEB" ifadesinin geçmesi ve bu ismin, MEB’in resmi internet sitesiyle ancak özel bir dikkat gösterildiği takdirde ayırt edilebilecek derecede benzer olması, Meb Personel’in de bu kolaylıktan yararlanarak MEB aleyhinde sistematik şekilde asılsız haberler üretmesi oldu. Bu sebeple kurumun kişilik haklarının ihlal edildiğini belirten MEB avukatı, internet sitesine erişimin engellenmesini talep etti. Hakimlik, MEB’in bu talebini kabul etti ve aynı gün 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 9/1. maddesi uyarınca mebpersonel.com’a erişimin engellenmesi kararını verdi.
Meb Personel: ‘MEB’deki atamaları korkusuzca yazmamızdan kaynaklanıyor’
14 Kasım’da konuyla ilgili Twitter hesabından bir açıklama yapan Meb Personel, karara itiraz edeceklerini belirterek şunları söyledi:
"Varsa kanuna göre suç teşkil eden haberin link veya linklerine erişim engeli getirilmesi gerekirken sitenin tamamına erişim engeli getirilmesi habercilik adına tehlikeli bir adımdır. Çünkü bundan sonra içinde ‘MEB’ geçen tüm haber sitelerinin tamamına bu şekilde erişim engeli getirilmesinin yolu açıktır. Varsa suç teşkil eden haber için suç duyurusu yapmak yerine sitenin tamamına erişim engeli kararı istenecektir. Mebpersonel.com bir terör sitesi değil, künyesi açık ve kanunlara göre kurulan, devletinin kişiliğini ve itibarını zedeleyecek bir yayın politikası benimsemeyen bir haber sitesidir ve 11 yıldır bu konuda tek bir ceza ve suç duyurusu bulunmamaktadır. MEB'in sitemize duyduğu rahatsızlık, MEB'de yapılan atamaları ve gelişmeleri korkusuzca yazmamızdan kaynaklanıyor. Bakan Mahmut Özer eleştiriyi kabul etmemektedir ve Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Murat Süt, kendi ile ilgili haberleri yalanlayamadığı için bugün oturduğu makamının gücünü kullanarak sitemize yönelik bu girişimlere öncülük etmektedir. Bizler de hukuki çerçevede mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz."
Meb Personel, karara itiraz etti
Bunun üzerine Meb Personel yönetimi, internet sitelerine getirilen erişim engeli kararına itiraz etti.
Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliğine yazılan itiraz dilekçesinde; tavzih kararı ile yeniden hüküm kurulamayacağı, tavzih talepli dilekçenin dosyada yer almadığı, gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunduğu, 5651 sayılı yasanın 9/1. maddesince internet sitesindeki tüm yayına yonelik erişimin engellenmesine karar verilemeyeceği, dolayısıyla Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararının hukuka aykırı olduğu, Meb Personelin; MEB ile ilgisi bulunmayan birçok alanda da haber yaptığı ve bu kararla toplumun haber alma özgürlüğünün engellendiği belirtilerek mebpersonel.com’a uygulanan erişim engelinin kaldırılması talep edildi.
Dilekçede ayriyeten şu ifadeler yer aldı:
"5651 sayılı kanunun 9/4. maddesinde, internet sitesindeki tüm yayına yönelik erişimin engellenmesi kararının, istisnai olarak ve ihlalin engellenemeyeceği durumda verilebileceği ifade edilmiştir. Ancak hakimlik tarafından kişilik haklarını ihlal edici olmayan 31 URL adresine yönelik 1 Kasım’da erişimin engellenmesi kararı verilmiş ve bu karar uygulanmıştır. Kanun hükmünün yerine getirildiği ve eğer bir ihlal söz konusu olsa dahi bu ihlalin ortadan kaldırılabildiği bizzat hakimlik kararı ile sabittir. Nitekim Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen 8 Kasım tarihli kararın gerekçesinde de ihlalin engellenemeyeceğine dair bir gerekçe yer almamaktadır."
Konu, TBMM gündemine taşındı: Kamuoyunun haber alması engellenmek mi isteniyor?
İyi Parti Adana Millevekili İsmail Koncuk ise konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) taşıdı. Koncuk, 21 Kasım Pazartesi günü, Milli Eğitim Bakanu Mahmut Özer'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi ve Özer'e şu soruları yöneltti:
- MEB vekillerince URL adında "MEB" kelimesi geçen internet sitelerine "adın korunması" davası açılmış mıdır? Açılmış ise hangi internet sitelerine açılmıştır?
- MEB iş ve işlemleri ile ilgili yapılan haberlere erişim engeli getirilmesi istenerek kamuoyunun haber alması, aydınlanması engellenmek mi istenmektedir?
- [MEB'de Tıp Doktoru Genel Müdürün Tıp Doktoru Olan Eşi Bakan Mahmut Özer'in danışmanı olarak görev yapıyor başlıklı habere işaret ederek] haberinde yer aldığı gibi aile hekimliğinden MEB'e genel müdür olan var mıdır? Varsa bu genel müdürün eşi aile hekimi milli eğitim rakanına "Bakan Danışmanı" olmuş mudur? Bu nitelikleri taşıyan 1 milyon öğretmen içerisinde kimse bulunamamış mıdır?
- [MEB Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Murat SÜT'ün Özgeçmişi Neden web sitesinde yok? başlıklı habere işaret ederek] haberinde yer aldığı gibi genel müdürün özgeçmişinin internet sitesinde yer almaması ile ilgili yapılan habere neden erişim engeli istenmiştir? Hukuk Hizmetleri Genel Müdürünün geçmişi ile ilgili gizlenmek istenen bir şeyler mi vardır?
- ["Murat SÜT'ün 12 Yıl içinde MEB'de Genel Müdürlüğe Yükselişinin Hikayesi: Herkese nasip olmaz" başlıklı habere işaret ederek] haberinde yer aldığı gibi Murat Süt, Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne atanma şartlarını taşımadığı için mi Yüksek Öğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü olarak atanmıştır? Süt, Yüksek Öğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü iken neden Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne vekalet etmektedir?