'Seçimlere müdahaleyi engellemek için uzmanlaşmış ekipler oluşturduk'
Meta’nın Seçim Operasyon Merkezi açıklamasının tamamı şu şekilde: "İnsanların uygulamalarımızda önemsedikleri konular hakkında açıkça konuşabilmelerini ve bunu yaparken güvende olmalarını istiyoruz. Topluluk Standartlarımız, Facebook ve Instagram’da hangi içeriklere izin verilip verilmediğini herkese açık bir şekilde belirtiyor ve seçimlerle ilgili birçok alanı kapsıyor. Bunlar arasında taciz ve şiddete teşvik politikalarının yanı sıra etnik köken veya din gibi konularda insanlara yönelik saldırıları yasaklayan ayrıntılı nefret söylemi politikaları da yer alıyor. Bu kuralları ihlal eden içerikleri tespit ettiğimiz anda kaldırıyoruz. Seçim günü yaklaştıkça, potansiyel tehditleri gerçek zamanlı olarak tespit etmeye ve hızlı bir şekilde aksiyon almaya odaklanan Türkiye Seçim Operasyon Merkezini etkinleştireceğiz. Meta’nın geniş çaplı bu girişimi, şirketimizin farklı departmanlarında çalışan mühendis, hukukçu, araştırmacı ve analiz uzmanlarını bir araya getirecek. Belirli durumlarda, olası şiddete veya fiziksel zarara katkıda bulunabilecek veya oy vermeyi engellemeyi amaçlayan asılsız bilgileri Facebook ve Instagram’dan tamamen kaldırıyoruz. Buna, oy verme tarihleri, yerleri, saatleri ve yöntemleriyle ilgili asılsız haberler de dahil. Diğer tüm asılsız bilgi türlerini daha az insanın görmesi için, yayılmasını yavaşlatmaya ve insanları yetkili kaynaklardaki bilgilere yönlendirmeye odaklanıyoruz. Bunu yapmak için, aralarında Türkiye’den Doğruluk Payı ve Teyit’in de olduğu, 90’ın üzerinde bağımsız üçüncü taraf haber doğrulama kuruluşuyla çalışıyoruz. Birlikte çalıştığımız doğrulama kuruluşları bir içeriği asılsız olarak sınıflandırdığında, insanların bu içeriği görme olasılığını azaltmak için içeriğin gösterimini önemli ölçüde düşürüyoruz, içeriği paylaşan veya daha önce paylaşmış olan kişileri uyarıyoruz ve içeriğe doğrulama kuruluşunun bilginin asılsız olduğuna dair hazırladığı makaleye yönlendiren uyarı etiketleri ekliyoruz. Bir içerik 'asılsız', 'kısmen asılsız' veya 'değiştirilmiş' olarak sınıflandırıldığında bu içeriğe uyarı etiketleri ekliyoruz ve insanların bu içeriği görme olasılığını azaltmak için içeriğin gösterimini azaltıyoruz. Doğrulama kuruluşlarının Türkiye’deki seçimlerle ilgili içerikleri bulmalarını ve sınıflandırmalarını kolaylaştırdık, çünkü son dakika haberleri yaratan olaylarda özellikle hızlı davranmanın önemli olduğunun bilincindeyiz. Doğruluk kuruluşlarının daha kolay bulabilmesi adına seçimlerle ilgili içerikleri tek bir yerde toplamak için anahtar kelime tespiti kullanıyoruz. Aynı zamanda WhatsApp’ta, insanlara şüpheli veya yanlış gibi görünen bir mesaj geldiğinde, onları içeriğin doğruluğunu teyit etmeleri için, doğrulama kuruluşları Doğruluk Payı ve Teyit ile bu bilgileri tekrar kontrol etmeye teşvik ediyoruz. Ayrıca kullanıcılarımızın çevrimiçi ortamda asılsız haberleri tespit etmelerine ve bunlara karşı harekete geçmelerine yardımcı olmak için 'Asılsız Bilgi ile Nasıl Mücadele Edebilirsiniz?' başlıklı kampanyayı hayata geçirdik. Bu kampanya çerçevesinde asılsız bilgilerin nasıl tespit edildiğine ve bu durumda ne yapılması gerektiğine dair bilgiler paylaşan reklamlar için yerel radyo istasyonlarıyla ortaklık kurduk. Dijital okuryazarlık eğitimine değer veriyoruz, bu doğrultuda yanlış bilgileri tespit etmeye odaklanan ve Türkiye’de dijital okuryazarlığı geliştirmeyi amaçlayan programlar başlattık. Mart ve Nisan 2023’te, yetişkinlere yanlış bilgilendirme ve seçim okuryazarlığı eğitimi sağlamak için Bilgi Üniversitesi, MediaWise ve Habitat Derneği dahil olmak üzere akademik, medya ve kar amacı gütmeyen kuruluşlarla da iş birliği yaptık.WhatsApp’ta viral mesajlar
Geçen yıl, bir kez iletilen herhangi bir mesajın, bir seferde yalnızca bir gruba iletilebileceğini açıklamıştık. 2020’de aynı özelliği iletilme oranı yüksek olan mesajlar için de kullanıma sunduk ve WhatsApp’ta gönderilen bu mesajların sayısının yüzde 70’ten yüksek bir oranda azaldığını gördük. İnsanlar ayrıca kendilerini grup sohbetlerine kimlerin ekleyebileceğini kontrol edebiliyor ve bilinmeyen kişileri engelleyebiliyor veya şikayet edebiliyor, böylece gizlilikleri üzerinde daha da fazla kontrol sahibi olmalarına olanak sağlıyoruz.Siyasi reklamlar ve şeffaflık
Uygulamalarımızda sosyal meselelerle, seçimlerle veya siyasetle ilgili reklamlar yayınlamak isteyen reklam verenlerin, kim olduklarını ve hangi ülkede yaşadıklarını kanıtlamak için bir doğrulama sürecinden geçmeleri gerekiyor. Şeffaflık ilkelerimize paralel olarak paylaşımların üzerine reklam verenin kim olduğunu gösteren etiketler ekleniyor. Ayrıca, insanların daha az reklam görmeyi seçebilmeleri için yeni kontroller de ekledik. Kullanıcılar bu kontrolleri kullandığında etiketlenmiş reklamları görmüyor. Tüm siyasi ve seçime dayalı reklamlar, yedi yıl boyunca bulunacak şekilde Reklam Kütüphanemize ekleniyor, böylece herkes hangi reklamların yayında olduğunu, hedeflemeyle ilgili bilgileri ve bunlara ne kadar harcama yapıldığını öğrenebiliyor.Seçim müdahalesiyle mücadele
Seçimlere müdahaleyi engellemek için uzmanlaşmış ekipler oluşturduk. Bu oluşturduğumuz ekipler sayesinde, sofistike ağlar kullanarak kamusal tartışmaya müdahale etmeye çalışan bazı Sayfalar, Gruplar ve Hesaplara, yani koordineli kötüye kullanım (CIB) konusuna odaklandık.
2017’den bu yana, koordineli kötüye kullanımlar (CIB) nedeniyle dünya çapında 200’den fazla ağı kaldırdık; platformlarımızda bu tarz bir faaliyet tespit ettiğimizde, özellikle de seçimlerle ilgili olduğu durumlarda, aksiyon alıyoruz. Tespit ettiğimiz CIB ağlarını takip etmeye, kaldırmaya ve detaylarını herkese açık olarak paylaşmaya devam edeceğiz.”