Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından bugün Meclise getirilen dokuz maddelik yeni düzenleme ile sosyal medya ağlarına, hukuka aykırı içeriğin kaldırılması ve de kullanıcı bilgilerinin istendiği zaman sunulması için Türkiye’de temsilci bulundurma ve Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma zorunluluğunun yanı sıra yurttaşların sosyal medya kullanımını kısıtlayıcı başka bir dizi önlem getirilmesi öngörülüyor. Hükümet yetkilileri bu değişikliklerle sosyal medya platformlarında işlenen suçların cezasız kalmayacağını belirtmektedir. Ancak bu ifade yanıltıcı olmasının ötesinde yanlış bir beyandır. Türkiye’deki yasal düzenlemeler,Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve özel kanunlar internette işlendiği iddia edilen tüm suçların yargılanması için fazlasıyla yeterli olup, çoğu zaman da sadece sansür amaçlı kullanılmaktadır. Ayrıca, hâlihazırda yasal düzenlemeler nefret suçu, hakaret gibi suçların faillerinin cezalandırılması dışında ifade özgürlüğünü kısıtlamak için kullanılmaktadır. Geleneksel medyayı büyük ölçüde kontrolü altına almış olan hükümet, özgür ve bağımsız haberciliğin, yurttaş haberciliğinin sesini kısmak, toplumsal taleplerin yüksek sesle dile getirilmesini engellemek ve farklı söylemlere alan bırakmamak istemektedir. Değişikliklerin temelinde yurttaşların daha fazla gözetime ve denetime tabi tutulması düşüncesi yatmaktadır. Yetkililer aynı şekilde sosyal medya ile ilgili düzenlemelere gerekçe olarak Almanya ve Fransa gibi ülkelerin yasalarını örnek vermektedir. Bahsedilen yabancı ülkelerdeki düzenlemeler esasen Türkiye’deki toptancı ve hükümetin elinde tamamen kendisi tarafından kullanılacak bir intikam silahına dönüşeceği belli olan uygulamanın tam tersine ayrımcılık gören ve nefret suçunun mağduru olan azınlıkları, zayıf grupları ve benzeri durumdaki kişileri korumaya yöneliktir. Yetkililerin batılı ülkelerde benzer kanunların geçirildiği açıklaması gerçeği yansıtmamaktadır. Çok kullanıcılı sosyal medya platformlarına getirilecek kısıtlamalar sonrasında birçok yurttaşın kendi hayatlarıyla ilgili paylaşımları bile kısıtlanma tehlikesi altındadır. Kabul edilecek düzenleme, yalnızca günümüzde popüler olan sosyal medya platformlarının değil, ileride kullanıcılar olarak tercih edebileceğimiz başka uygulama ve platformların da aynı biçimde sansürlenmesi anlamına gelecektir. Hali hazırda farklı yol ve yöntemlerle ticari sömürü için kişisel verilerimizi hukuka aykırı olarak toplayan sosyal medya şirketlerinin artık kişisel verilerimizi yasal yollarla toplamasının ve bu verileri farklı şirketler, kurum ve kuruluşlarla paylaşmasının önünde engel kalmayacaktır. Sosyal medya şirketlerine temsilci bulundurma yani kişisel verileri devlet organlarıyla paylaşma zorunluluğu ve bunun yanında vatandaşların internette gizlilik ve güvenlik haklarına aykırı olarak kullanıcıların istedikleri isim ile hesap açmasına dahi kısıtlamalar getirmesi beklenen sosyal medyaya yönelik bu güncel düzenleme ihtimali; haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve interneti kullanma özgürlüğü açısından büyük ölçüde kaygı vericidir. Temel hak ve özgürlüklerimizin internette kullanımını engelleyen bu düzenleme girişimlerini reddediyor, tüm yurttaşların yanı sıra üniversiteleri, şirketleri, ticaret odalarını, belediyeleri, kamu kurumları ve benzerlerini sansür düzenlemelerine karşı çıkmaya çağırıyoruz. #HabersizKalacaksınızFree Web Turkey Platformu: Temel hak ve özgürlüklerimizin internette kullanımını engelleyen düzenleme girişimlerini reddediyor, tüm yurttaşların yanı sıra üniversiteleri, şirketleri, ticaret odalarını, belediyeleri, kamu kurumları ve benzerlerini sansür düzenlemelerine karşı çıkmaya çağırıyoruz.