15 Kasım Haftası Dünyada Sansür: Trump, Teknoloji Devlerine karşı

15 Kasım Haftası Dünyada Sansür: Trump, Teknoloji Devlerine karşı

15 Kasım haftası Rusya'da yeni engellemeler, Macaristan’da bir “yabancı ajan” yasası, Lübnan'da İsrail saldırıları ve ABD’de Ocak’ta gelecek yeni hükümet çevrimiçi ortamda ifade özgürlüğünü tehdit etmeye devam etti. İşte haftanın haberleri: 

Rusya’da Cloudflare kullanan binlerce siteye erişim engeli

6 Ekim'de, Rusya'nın medya sansür kurumu Roskomnadzor, kullanıcı bilgilerinin güvenli bağlantının ilk aşamalarında korunmasını sağlayan ve üçüncü tarafların kullanıcıların ziyaret ettiği siteleri takip etmesini zorlaştıran bir şifreleme özelliği olan Cloudflare’ın Encryped Client Hello (ECH) hizmetini kullanan yerel web sitelerini engelledi.

Hakkında yapısı ve zihniyeti itibariyle RTÜK’e benzediği yorumları yapılan Roskomnadzor, yaptığı resmi açıklama ECH hizmetinin Rusya’daki internet sansürünü aşmak için kullanılabildiği nedeniyle Cloudflare kullanan binlerce siteyi engellediğini duyurdu. Her ne kadar bu haftanın bülteninde de yer alsa, toplu engellenen 6 Ekim’de gerçekleştirildi.  

https://therecord.media/russia-blocks-thousands-of-websites-that-use-cloudflare-service

Macaristan’da ‘yabancı ajan’ yasaları internet özgürlüklerine darbe vuruyor

Bölgemizdeki birçok ülke,  STK’lar ve gazetelere karşı baskıyı arttıran "yabancı ajan" yasaları geçirmeye devam ediyor. 

En son olarak,  Macaristan'da yeni kurulan Egemenliği Koruma Ofisi, bazı grupları ve araştırmacı medya kuruluşlarını "yabancı ajan" olarak damgalayarak kamuoyu manipülasyonu yapmak ve yabancı çıkarları hizmet etmekle suçladı. 

Yabancı ajan ve internet özgürlüğüne dair gözlemlerini paylaşan BIRN’e göre, Türkiye’de geçmesi beklenen “Etki Ajanı” yasası da ağırlıklı olarak online basını ve internette sesini duyurmaya çalışan grupları ekleyebilir. 

https://balkaninsight.com/2024/11/12/digital-rights-review-foreign-agent-laws-target-online-media/

İsrail’in saldırıları Lübnan’da internet erişimini ciddi anlamda tehdit ediyor

İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılar Lübnan’daki kiliet telekomünikasyon altyapısını yok ediyor. Bugüne kadar, yüzlerce iletişim kulesi hizmet dışı kaldı. Öyle ki, New Arab’a göre Lübnan internet kesintisinin eşiğinde olabilir.

Lübnan’da hükümet, Elon Musk'ın SpaceX ve Starlink hizmetiyle yapılan görüşmelerin sonucunu bekleyemeyeceklerini belirterek, alternatif bir uydu tabanlı internet sistemi kurmak için iki Avrupa şirketiyle müzakerelere başladı.

https://www.newarab.com/news/will-lebanon-face-internet-blackout-war-damages-telecoms

Trump’ın yeniden seçilmesi sonrası X’ten toplu kaçış: Bluesky’a bir milyon yeni üye katıldı

Sosyal medya platformu Bluesky, ABD seçimlerinden bu yana, kullanıcıların X'teki dezenformasyondan ve saldırgan paylaşımlardan kaçmaya çalışmasıyla bir milyondan fazla yeni üye kazandı. Şirket, Kuzey Amerika ve Birleşik Krallık'tan gelen kullanıcıların büyük katkısıyla, Eylül ayında 9 milyon olan kullanıcı sayısını dünya genelinde yaklaşık 15 milyona çıkardığını açıkladı.

X’i terk edenler arasında The Guardian gazetesi, ünlü yazar Stephen King ve Hamburglu Alman futbol kulübü St. Pauli de bulunuyor.

https://www.theguardian.com/technology/2024/nov/12/us-election-bluesky-users-flee-x-twitter-trump-musk

Trump yönetimi teknoloji devlerinin “karteline karşı” politika geliştireceğini duyurdu

18 Kasım’da yayınlanan bir habere göre ABD’nin başkanlık seçimlerinde ikinci kez seçilen  Donald Trump, Federal İletişim Komisyonu (FCC) üyesi Brendan Carr’ı FCC Başkanı olarak atayacağını duyurdu.

Bu hızlı açıklamanın ardında Carr’ın Elon Musk başta olmak üzere Trump’ın çevresindeki kilit isimlerle yakın ilişkileri olduğu öne çıkıyor. 

Inside Global Tech’in haberine egöre,  atama duyurusunun zamanlaması, yeni yönetimin Teknoloji Devlerine yönelik  politikalarını uygulamak konusunda kararlılığını gösteriyor. Zira Trump ve ABD’deki sağ görüşlü gruplar, muhafazakâr görüşlere yönelik önyargılı olduğuna dair bir algıya sahip. 

Yayının yorumuna göre, bu atama kararı, Trump yönetiminin FCC’nin Teknoloji Devlerinin muhafazakar ideolojiye  uyguladıklarını düşündükleri sansürle  mücadele etmek için önemli bir kurum olarak gördüğünü de gösteriyor.

Duyurunun ardından Carr, X platformunda yaptığı bir paylaşımda, “sansür kartelini parçalama ve sıradan Amerikalıların ifade özgürlüğü haklarını yeniden tesis etme” sözü verdi.

https://www.insideglobaltech.com/2024/11/18/trump-signals-continued-focus-on-big-tech-in-naming-brendan-carr-as-fcc-chair/ 

Fransız gazetelerinden X’e dava 

Fransa’nın önde gelen bazı gazeteleri sosyal medya platformu X’e, kendilerine ödeme yapmadan içeriklerini kullanması nedeniyle dava açacaklarını duyurdu. 

ABD'li milyarder Elon Musk'ın sahibi olduğu şirkete karşı ortaklaşa yürütülen bu dava, Le Figaro, Les Echos, Le Parisien ve Le Monde gibi günlük gazeteler tarafından ortaklaşa yürütülecek. Davadaki diğer müdahiller Télérama, Courrier International, HuffPost, Malesherbes Publications ve Nouvel Obs gibi diğer yayınları da kapsıyor.

https://www.theguardian.com/world/2024/nov/12/french-news-titles-sue-x-over-allegedly-running-their-content-without-payment

Suudi istihbaratının hesabına eriştiği muhaliften X’e dava.

Kanada'da yaşayan ve Suudi Arabistan'ın veliaht prensine yönelik eleştirileri ile bilinen Suudi Muhalif Ömer Abdülaziz, 2014 yılında Suudi istihbaratının X'te (o zamanki Twitter) kendisiyle ilgili özel bilgilere erişmesine karşı başlattığı hukuki  mücadelesini sürdürüyor.

Suudi hükümeti,iki Twitter çalışanını işe alarak muhalifler hakkında bilgi toplamı;  bu süreçte Abdulaziz’in de kimlik bilgilerine ulaşmıştı. 2018 yılında ortaya çıkan bu durumdan 6.000 hesap etkilendi. Ancak Abdülaziz için yıkıcı sonuçları oldu; Suudi Arabistan’daki ailesi cezaevine konuldu ve telefonuna casus yazılım yüklendi.

Abdülaziz’in , X'i Suudi istihbaratının hesabına erişmesini önleyememekle suçladığı dava daha önce reddedilmişti. Abdülaziz şimdi davanın yeniden incelenmesi inceleme talebinde bulunulacak.

Davanın önemi: Bu dava otoriter rejimleri eleştiren kişilere yönelik sınır ötesi baskı tehdidini bir kez daha gündeme taşıyor. Suudi Arabistan, İran, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hindistan gibi ülkelerin, ABD ve Kanada gibi eskiden nispeten güvenli limanlar olarak görülen yerlerde dahi muhaliflerine karşı tehdit, taciz ve gözetim uyguladığı biliniyor.  

 

https://www.theguardian.com/world/2024/nov/20/saudi-dissident-legal-case-x-twitter