- Rusya, Kazan’daki saldırıdan ‘interneti’ sorumlu tuttu
- Çin’de pandemi sansürünü delen yurttaşlar yargılandı
- Almanya'da şifrelenmiş görüşmelere yönelik tasarı
- Rusya, Google’a kendi GSMH’si kadar ceza kesti
- Kanada ve Birleşik Krallık’ta sansür yasaları tartışıldı
Rusya, Kazan’daki saldırı sonrası internette anonimliği hedefe koydu
Salı günü Rusya’nın Kazan şehrinde bir okula gerçekleşen silahlı saldırı sonrasında Rusya’da yetkililer internette anonim kalmanın yasaklanmasının gelecekte bu tür saldırıları engelleyeceğini söylüyor.
Kazan’da yaşanan saldırıda 8’i çocuk 9 kişi hayatını kaybetmişti. 19 yaşındaki silahlı saldırgan gözaltına alınmış, akli dengesinin yerinde olmadığı ve daha önce internette kanlı bir katliam yapma planlarını duyurduğu öne sürülmüştü.
Duma Başkanı Vyaçeslav Volodin, internetin erişilebilirliğinin çocukları tehdit ettiğini belirtti. Sosyal medyadan yaptığı açıklamada Rusya’da daha önce çocukları intihar ve şiddetten korumaya yönelik yasaların yetersiz kaldığını söyledi.
İnternette anonim kalmaya yönelik yasa tekliflerinin geliştirildiğini söyleyen Volodin, şiddet ve ekstremizmi öven içeriğin bu yolla kontrol altına alınacağını söyledi.
Çin’de pandemi yasaklarını delen iki kullanıcı hakim karşısında
Çin hükümeti COVID-19 pandemisi hakkında resmi anlatının dışında kalan içeriklere yüksek baskı uyguluyor. Pandeminin başında Pekin’de evlerinden gözaltına alınan iki kullanıcı 11 Mayıs Salı günü hakim karşısına çıktı.
Nisan 2020’den beri tutuklu bulunan Cai Wei (27) ve Chen Mei (28) COVID-19 hakkında sansürlenmiş bilgileri paylaşmak ve virüs hakkında çevrimiçi forum ve tartışmalar düzenledikleri için tutuklu bulunuyor. Cai ve Chen “tartışma çıkarmak ve sorun yaratmak” suçlamasıyla yargılanıyor. Aynı suçlama kapsamında pandemi ile ilgili resmi anlatıyı sorgulayan birçok aktivist daha önce ceza aldı.
Salı günü yapılan duruşmanın sonucu daha sonra açıklanacak ancak geçtiğimiz yıl Aralık ayında Wuhan’da pandeminin ilerlemesiyle ilgili bulgularını paylaşan yurttaş gazeteci Zhang Zhan dört yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
https://www.scmp.com/news/china/politics/article/3133037/chinese-activists-who-posted-censored-covid-19-articles-face
Almanya’da G10 yasa tasarısı endişe yaratıyor
Bu hafta, Almanya’nın G10 adı verilen ve istihbarat teşkilatlarının her türlü şifrelenmiş görüşmeyi de takip edebilecek şekilde yeni bir mekanizmayı kullanmasına olanak verecek şekilde hazırladığı yasa tasarısıyla ilgili tartışmalara dikkat çekildi.
Gazeteci Gürkan Özturan, 14 Mayıs günü paylaştığı
tweet zincirinde bu yasayla ilgili çekinceleri paylaştı.
Özturan, “Hatırlarsanız daha önce Sosyal Medya Yasasının gerekçelendirme ve meclis ‘görüşmeleri’ sürecinde örnek olarak gösterilen NetzDG bulunuyordu” diyerek Türkiye’nin yanı sıra Hindistan, Brezilya, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerin G10’un geçirilmesi için sabırsızlandığını belirtti.
Uzmanlara göre Avrupa’daki “dijital egemenlik” girişimlerinin Türkiye, Rusya, Çin, İran, Brezilya, Hindistan gibi ülkelerde dönüştürülerek çok daha kötü bir hale getirildiğini belirten Özturan, G10 yasa tasarısının, gözetim faaliyetlerini derinleştirmeyi hedeflediğini ve kanunlaşırsa Askeri İstihbarat Teşkilatına (MAD) Almanya’da yaşayanların cihazlarına “iletişim izleme kaynağı” yerleştirme yetkisi vererek şifreli görüşmeleri bile takip edebilmesinin önünü açacağını bildirdi.
Özturan, “G10 yasa tasarısı ayrıca hizmet sağlayıcılara da yetkililere gözetim konusunda yardımcı olması için yeni bir “vazife” getiriyor; fakat bu vazifenin neleri kapsadığı ve ne şekilde gerçekleştirileceğine dair bir açıklık bulunmuyor” paylaşımında bulundu.
Türkiye ve benzeri ülkelerde bu tür yasaların yol açtığı riske işaret eden Özturan, “Dijital çağda dünyanın herhangi bir yerinde açılmış bir arka kapı, dünyanın tamamına açılmış demektir. Böylesi bir yasa, Almanya’da yaşayan milyonların değil, tüm dünyanın dijital güvenliğini tehdit eder ve önümüzdeki dönemlerde çok daha büyük siber saldırılara da yol verir” yazdı.
https://twitter.com/obefintlig/status/1393113496661991424
Rusya, Google’a 1.3 trilyon dolarlık ceza kesmeyi planlıyor
Finanz.ru sitesinde 7 Mayıs’ta yayınlanan bir habere göre Rusya, uluslararası internet hizmetleri sunan şirketlere yönelik baskıyı artırmaya hazırlanıyor.
Geçtiğimiz aylarda Twitter’ın “uygunsuz” bulduğu içeriği kaldırmakta yavaş davranması nedeniyle platformun trafiğini yavaşlatmaya başlayan Rusya’da, Ortodoks milyarder Konstantin Malofeev’in “Tsargrad” adlı kanalını bloke etmesi nedeniyle YouTube’u 94 trilyon ruble (1.3 trilyon dolar) tutarında bir ceza bekliyor.
Malofeev, ABD’nin Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC) listesinde ambargolu kişiler arasında yer alıyor. Google bu nedenle Malofeev’in hesabına erişimi kapatmış bulunuyor.
Google’un Rusya’daki şirketini Moskova Tahkim Mahkemesinin kararını uygulamasındaki gecikme nedeniyle bu cezaya çarptırabileceği belirtiliyor.
Nisan ayı sonunda Tsargrad Medya şirketinin Google LLC, Google Ireland Limited şirketlerine karşı açtığı davayı karar bağladı. Tsargrad adlı kanalın yasaklanmasının yasa dışı olduğunu ileri sürerek, kanalın açılmasını ayrıca içerik sunulamamasından kaynaklı finansal zararın da giderilmesini istedi.
Mahkeme, Tsargrad’ın isteğini haklı bularak yargı kararından beş gün sonra başlayacak şekilde kararın uygulanmadığı her gün için 100,000 ruble ceza uygulanmasına karar verdi. Ayrıca mahkeme kararına göre kanalın yeniden açılmaması halinde cezanın miktarının günlük olarak iki katına çıkıyor.
Google’ın 20 Mayıs’a kadar istinaf mahkemesine başvurma şansı bulunuyor.
Finanz.ru’nun hesabına göre, Rusya’nın 1.48 trilyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasılası (GSMH) yaklaşık olarak Google’a kesilen cezayla aynı tutarda.
https://www.finanz.ru/novosti/aktsii/v-rossii-zadumali-oshtrafovat-google-na-$1-3-trilliona-1030402492
Kanada’da internet sansürü hakkında tartışmalar sürüyor
Kanada’da iktidardaki Liberal Parti hükümetinin hazırladığı sosyal medya içeriklerine düzenleme öngören C10 yasa tasarısına yönelik eleştiriler devam ediyor.
C10 yasa tasarısı internet yayınlarının denetimini ülkenin RTÜK’ü olan Radyo Televizyon ve Telekomünikasyon Komisyonuna (CRTC) devrediyor. İnternet hukuku uzmanları ve muhalif milletvekilleri yasanın özellikle sosyal medya platformlarında kullanıcıların yorumlarını da içermesi sebebiyle ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini savunuyor.
Muhafazakar çizgisi ile bilinen tabloid gazete Toronto Sun’da yayınlanan yazısında köşe yazarı Lorrie Goldstein, internet kısıtlamalarının ardında hükümetin tüm yurttaşların düşüncelerini kontrol etme arzusunun yattığını öne sürdü.
https://torontosun.com/opinion/columnists/goldstein-internet-censorship-only-part-of-trudeaus-vision
Muhalefetteki Muhafazakar Parti lideri Erin O’Toole National Post’ta yayınlanan yazısında sosyal medyada içeriğin kontrolünün konuşuluyor dahi olmaması gerektiğini söyleyerek, hükümetin girişimini Orwellian bir adım olarak tanımladı.
https://nationalpost.com/opinion/erin-otoole-the-liberals-internet-regulation-bill-opens-the-door-to-a-massive-abuse-of-power
Merkezi bir çizgide yayın yapan
Globe and Mail gazetesinde yayınlanan bir yazı ise C10 ile ilgili sansür iddialarının dürüst olmadığını ve yayıncılık yasalarının modern zamana uyarlanmasını engelleyebileceğini savundu.
https://www.theglobeandmail.com/politics/article-dishonest-censorship-scare-may-torpedo-bill-c-10-a-chance-to-update/
Kanada Adalet Bakanlığı geçen hafta yaptığı bir açıklamada C10 yasa tasarısının sosyal medya kullanıcılarının ifade özgürlüğünü tehdit etmediğini savundu.
https://www.cbc.ca/news/politics/bill-c10-charter-analysis-1.6025316
Birleşik Krallık’tan çevrimiçi güvenlik yasası
Birleşik Krallık’ta çocukların ve gençlerin zararlı içerikten korunmasına yönelik olarak iki yıl önce hazırlanan yasa tasarısı konusundaki tartışmalar devam ediyor.
Tasarı yasalaştığı takdirde sosyal medya platformlarının, kullanıcıların zarar görmemesi için ahlaki bir sorumluluğu olduğu anlayışla hareket etmesi bekleniyor. Ülkenin yayın denetleme kurulu Ofcom yasaya uymayan web sitelerini erişime engelleme ve ağır para cezaları getirme yetkilerine de sahip oluyor.
Tasarı çerçevesinde büyük sosyal medya platformları aynı zamanda “yasal ancak zararlı” olarak tanımlanan içeriği de baskılamak zorunda kalacak. Bu tür olarak kendi kendine zarar verme teması veya dezenformasyon içeren paylaşımlar gösteriliyor.
https://www.bloombergquint.com/technology/u-k-adds-anti-censorship-clause-to-online-safety-bil
İnternet özgürlüğü konusunda kampanya yapan gruplar Çevrimiçi Güvenlik Yasası’nın internette mahremiyet ve ifade özgürlüğü için “feci” sonuçları olacağını öngörüyor. Örneğin Büyük Birader Nöbeti (Big Brother Watch) örgütünden Mark Johnson, “Çevrimiçi Güvenlik Tasarısı daha önce hiçbir liberal demokraside görülmemiş ölçekte devlet destekli sansür ve gözetim getiriyor” diyor.
Açık Haklar Grubu Direktörü Jim Killock ise hükümetin çevrimiçi paylaşımlara baştan “tehlikeli” olarak yaklaştığını belirtiyor ve tasarının yalnız aşırı tepki ve içerik çıkarma getireceğini söylüyor.
Aktivistler yasanın azınlık grupları da marjinalleştirebileceğinden endişe ediyor.
https://uk.finance.yahoo.com/news/online-safety-bill-labelled-state-084842739.html?guce_referrer=aHR0cHM6Ly93d3cuZ29vZ2xlLmNvbS8&guce_referrer_sig=AQAAAK-SHikCHH-vMzElDUX--y4yXn5wDW7HUjFumWXhM93L-1SXF4-wbmmlbns_bmQSd_0TpkPE7sWCPDyJxmLQi13F3QBAJlKWONokBJbuSvfV_6rzRzGt4Hhs2AmR3X5aRUCcyX9erH9rQN5HuqvuYNfaJ5DWxKvZEexK8i8aExOM&guccounter=2
(BA)