ABD’de Tiktok yasağı: “Bildiğimiz anlamda interneti kaybedebiliriz”

ABD’de Tiktok yasağı: “Bildiğimiz anlamda interneti kaybedebiliriz”

ABD’de Tiktok'un yasaklanmasını öngöre tasarı, yasalaştı. NewslabTurkey’den Ahmet A. Sabancı’ya göre ABD’nin oluşturduğu bu örnek, ABD merkezli platformların da hedef alınmasına sebep olabilir. Bununla birlikte bu durum, Türkiye'yi de etkileyebilir. Zira MHP, TikTok'un yasaklanması için kanun teklifi hazırlığında olduğunu açıkladı.

YILDIZ TAR

Uzun yıllardır ABD’de siyasetin gündeminde olan Tiktok’un yasaklanması için yeni bir adım atıldı. ABD Senatosu, TikTok'un sahibi ByteDance’i hisselerini satmaya zorlayan yasa tasarısını onayladı. Başkan Joe Biden'ın da imzaladığı tasarıya göre TikTok, Amerika Birleşik Devletleri'nin uygun gördüğü birine satılmazsa ülkede yasaklanacak. Bunun için TikTok'un sahibi ByteDance'in önünde dokuz aylık bir süre var.

Amerikalı yasa yapıcılar, Pekin merkezli ByteDance’in Tiktok’u “silah olarak kullanabileceği” ve topladığı verileri Çin hükümeti ile paylaşabileceğini düşünerek tasarıyı onayladı.

Yasanın sonuçlarını görmemiz zaman alacak. Öte yandan Tiktok yetkilileri ifade özgürlüğü vurgusuyla tasarıyı Yüksek Mahkeme’ye taşıdı. ByteDance, hisselerini satmasa dahi yasağın hayata geçmesi seneler alabilir.

ABD, “casusluk” diyor; Tiktok ise “ifade özgürlüğü

Çin; ABD yasaları tarafından İran, Rusya ve Kuzey Kore ile birlikte “yabancı hasım” olarak görülen dört ülkeden biri.

TikTok CEO'su Shou Chew, yasayı “Tiktok’un Çin hakimiyetinden çıkarılması” için getirdiklerini söyleyen senatörler için “Hiç süpheniz olmasın, bu bir yasak. TikTok'a bir yasak, size ve sesinize bir yasak” ifadelerini kullandı.

ABD’li yetkililer “casusluk” ve “kişisel verilerin güvenliği”nden bahsederken Tiktok yetkilileri ifade özgürlüğüne vurgu yapıyor.

Peki, Tiktok yasağı ne anlama geliyor? ABD, gerekçelerinde haklı mı? Dünya genelinde bir milyardan, sadece ABD’de ise 170 milyondan fazla aktif kullanıcısı olan uygulamanın ABD ve Çin arasındaki rekabetin piyonlarından birine dönüşmesini NewsLabTurkey Strateji Koordinatörü Ahmet A. Sabancı ile konuştuk.

“Casusluk” gerekçesini “gerçekçi değil ama imkansız da değil” diye değerlendiren Sabancı, süreci MLSA için özetledi:

“Çin’in kendi ülkesinden çıkan şirketler üzerindeki yaptırım gücü ve son dönemde Çin’in özellikle ABD ve Avrupa’da casusluk faaliyetlerinin artmış olması bu korkuyu besliyor. Fakat konu buna dair kanıt göstermek olduğunda buna dair bir şey görebilmiş değiliz, çünkü en temelde TikTok’un sahibi olan ByteDance, uygulamanın Çin versiyonu olan Douyin ile TikTok’u tamamen ayırmış durumda. Buna verilerin nerede tutulduğu da dahil. Açık söylemek gerekirse Çin’in geçmiş eylemlerine rağmen küresel çapta böyle büyük bir kültürel güce dönüşmüş olan bir platformu riske atacağını da çok sanmıyorum.”

“TikTok’un veri kullanımı ve veri güvenliği konusundaki pratiklerinin diğer platformlardan ciddi bir farkı yok”

“Tiktok'un Çin'den çıkması dışında, diğer sosyal medya platformlarından veri güvenliği konularında farkı ne?” Bu soruya net bir yanıt verebilmek mümkün değil. Büyük şirketlerin veriyi nasıl topladıkları ve analiz ettikleri farklılaşabiliyor. Sabancı’ya göre ise Tiktok’un en büyük farkı, tavsiye algoritmasının diğer platformlardan daha iyi olduğunun düşünülmesi. Bu da platformun kişisel verileri daha farklı bir şekilde analiz ettiği şüphesini doğuruyor:

“Görünürde en büyük fark, TikTok’un tavsiye algoritmasının diğer platformlardan daha iyi olduğunun ve bu sebeple platformun kişisel verileri daha farklı bir şekilde analiz ettiğinden şüphelenilmesi. Ancak çoğu uzman, TikTok’a dair bu algının algoritmadan çok, onu kullanıcıya sunma şekliyle alakalı olduğunu ve ciddi bir fark olmadığını söylüyor. Bunun dışına çıktığımızda aslında TikTok’un veri kullanımı ve veri güvenliği konusundaki pratiklerinin diğer platformlardan ciddi bir farkı yok. Bir noktada ABD’li siyasetçilerin de bu kadar paniklemesinin sebebinin bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü ABD merkezli platformların veri güvenliği ve kullanımı pratiklerini çok iyi biliyorlar ve bunun kendilerinden başka bir ülkeye ait bir platform tarafından yapılmasının çok kötü bir şey olacağını düşünüyorlar. Elbette bu sorunu kökten çözmek için Avrupa Birliği gibi federal seviyede bir kişisel veri koruma yasası çıkartabilirler ama Silikon Vadisi’ne dokunmamak için bunu tercih etmiyorlar.”

MHP de Tiktok’un yasaklanmasını istiyor

ABD'nin Tiktok yasağı bir tür domino etkisi de yaratabilir.

Türkiye’de de Tiktok tartışmaları siyasetin gündeminde önemli bir yer işgal ediyor. ABD’deki yasak kararından birkaç gün sonra, 29 Nisan’da Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, Tiktok’un yasaklanması için parti olarak bir kanun teklifi hazırladıklarını açıkladı. MHP’nin gerekçesi ise ABD’de olduğu gibi veri güvenliği ya da “casusluk” ihtimali değil. Öztürk, “Ahlaksız paylaşımların yoğunlukla yer aldığı ve milli değerlerimizi ayaklar altına alan TikTok’un bir an önce kapatılması gerektiği açıktır” dedi. 

Öte yandan T24’ten Cengiz Anıl Bölükbaş, “ABD’nin Tiktok kararının Türkiye’yi alarma geçirdiğini”, Ankara’da bir, İstanbul’da ise iki İnternet Değişim Noktası (İDN) kurulacağını ve bu sayede yurtiçi ve yurtdışından gelen verilerin takip edileceğini, bu da çare olmazsa Türkiye’nin de TikTok'un yasaklanmasını gündemine alacağını yazdı.

“ABD’nin oluşturduğu bu örnek, ABD merkezli platformların da hedef alınmasına sebep olabilir”

Ancak Sabancı’ya göre Tiktok yasağının ABD’de beklenmedik bir etkisi de olabilir:

“Kimi uzmanlar ABD’nin engellemesiyle birlikte batılı ülkelerin veya Çin’le arası iyi olmayan ülkelerin de benzer hamleler yapabileceğini düşünüyor -ki Hindistan, yakın zamanda Çin merkezli bütün uygulamaları engellemişti. Ancak ABD’nin oluşturduğu bu örnek, ABD merkezli platformların da hedef alınmasına sebep olabilir. Başka ülkeler de aynı gerekçelerle Facebook, Instagram ve YouTube gibi platformları hedef alan yasalar çıkartırsa ABD’nin burada itiraz etme şansı bile olmayacak, çünkü kimse onları ciddiye almayacak. Eğer böyle bir senaryoyla karşı karşıya kalırsak şu anda bildiğimiz anlamda interneti kaybedebiliriz.

“İlk açıklamalara göre TikTok satmaktansa yasayla mücadele etmeyi planlıyor, bana kalırsa haklı bir duruş. ABD’de bu yasa aslında ciddi anayasal hak ihlallerine de sebep olduğu için sivil toplum da bu yasayla mücadeleye destek verecek. O yüzden kazanıp yasayı iptal ettirme şanslarını yüksek görüyorum.

“Diğer yandan bir satış söz konusu olursa kimin alabileceği de muamma. Diğer sosyal medya şirketlerinin almasına tekelleşme sebebiyle izin verilmeyecektir. Bu da birçok potansiyel alıcıyı devre dışı bırakıyor. Böyle bir senaryoda da elindeki maddi imkanlarla birlikte satın alma ihtimali en yüksek şirket olarak Microsoft kalıyor. Ama böyle bir şey gerçekleşse bile Microsoft’un aldığı TikTok eskisi gibi bir etkiye sahip olur mu emin değilim.”