15 Mayıs ve 21 Mayıs’ta küresel internet sansürü ve gözetimde öne çıkanlar:
- LinkedIn, siyaset yorumcusu Ben Sellers’ın hesabını kapattı
- Birleşik Krallık gözetim teknolojisini genişletiyor
- ABD’nin Batı Virginia eyaletindeki okullarda yüz tanıma sistemi kullanılacak
- Brezilya’da platformlara dezenformasyon cezası öngören tasarı siyasi tartışmalara yol açtı
- Dünya nüfusunun yarıya yakınının VPN’lere erişimi engelleniyor
LinkedIn, siyaset yorumcusu Ben Sellers’ın hesabını kapattı
LinkedIn, siyaset yorumcusu Ben Sellers’ın New York Times’ın Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale ettiğine ilişkin haberiyle kazandığı Pulitzer Ödülü’nü geri vermesi gerektiğini yazdığı mesajında The Times CEO’su Meredith Kopit Levien’ın ismini vermesini “zorbalık” olarak değerlendirerek topluluk kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle hesabına erişimini kapattı.
Birleşik Krallık gözetim teknolojisini genişletiyor
Birleşik Krallık hükümeti, milyonlarca insanın web geçmişini kaydedip depolayabilen tartışmalı bir gözetim teknolojisini sessizce genişletiyor ve geliştiriyor.
Wired’ın resmi raporlar ve harcama belgelerine dayandırdığı haberine göre, geçtiğimiz yıl Birleşik Krallık polisinin insanların “internet bağlantı kayıtlarını” toplayabilen bir sistemin test edilmesini başarılı bulduğunu ve sistemi potansiyel olarak ulusal çapta tanıtmak için çalışmalara başladığını gösteriyor. Sistem uygulanmaya konduğu takdirde kolluk kuvvetlerine güçlü bir gözetim aracı verebilir.
Sistemi eleştirenler, sistemin son derece müdahaleci olduğunu ve yetkililerin insanların verilerini düzgün bir şekilde korumama geçmişine sahip olduğunu söylüyor. Teknolojinin ve işleyişinin büyük bir kısmı, kurumlar sistemler hakkındaki soruları yanıtlamayı reddederek gizlilik içinde örtülüyor.
2016’nın sonunda Birleşik Krallık hükümeti, ülkenin gözetleme ve bilgisayar korsanlığı yetkilerine kapsamlı reformlar getiren “Investigatory Powers Act” yasasını kabul etti. Kolluk kuvvetlerinin ve istihbarat teşkilatlarının neler yapabileceği ve erişebileceği hakkında kurallar içeren yasa insanların mahremiyeti üzerindeki etkisi nedeniyle geniş çapta eleştirildi.
Yasa, kıdemli bir yargıcın kararı olduğu takdirde yetkililere, internet sağlayıcıları ve telefon şirketlerine kullanıcıların internet geçmişlerini 12 ay boyunca saklamaları emretme yetkisi veriyor.
ABD’nin Batı Virginia eyaletindeki okullarda yüz tanıma sistemi kullanılacak
ABD’in Batı Virginia eyaleti, okullara Rank One Computing şirketi tarafından geliştirilen yüz tanıma sistemi kurulacağını açıkladı.
Reclaim The Internet’in haberine göre, “okullarda silahlı saldırılara karşı güvenlik görevlisi yerine yüz tanıma sistemi yerleştirmeyi” düşünen eyaletin preK-12 Eğitim Bakanlığı Müdürü Jonah Adkins, West Virginia Public Broadcasting’e yaptığı açıklamada, sistemin okul kurullarının okullarda bulunan sunucularda yerel olarak depolanacak kendi veritabanlarını oluşturmasına izin vereceğini söyledi.
Brezilya’da platformlara dezenformasyon cezası öngören tasarı siyasi tartışmalara yol açtı
Brezilya’da, sosyal medya platformlarına dezenformasyonun yayılmasını önleme yükümlülüğü getirmeyi amaçlayan tartışmalı bir yasa tasarısı geçtiğimiz hafta gündeme geldi.
Mevcut mevzuat kapsamı, sosyal medya platformları gibi teknoloji şirketlerini kullanıcılar tarafından yayınlanan dezenformasyonun yayılmasından sorumlu tutmuyor.
Ancak yeni tasarı, suç teşkil eden içeriğin yayılmasını engelleyemeyen internet şirketlerinin para cezasına çarptırılmasını ve bu eylemlerinden dolayı dava açılmasını öngörüyor.
Ancak yasa etrafında dönen tartışmalar ülkedeki siyasi kutuplaşma ile yakından ilgili.
2020 yılında sunulan ve “Sahte Haber Yasası” olarak adlandırılan tasarı, Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva’nın Kongre’deki müttefikleri tarafından desteklenirken, muhafazakar Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun destekçileri tarafından reddedildi.
Bolsonaro’ya bağlı Kongre üyeleri, tasarının sansür yaratma tehlikesi içerdiğini iddia ediyor. Muhalifler, Devlet Başkanı Lula’nın ve İşçi Partisi’nin toplum üzerindeki kontrolünü arttırmak ve Güney Amerika ülkesinde bir diktatörlük uygulamak istediğini savunuyorlar.
Lula’nın destekçileri içinse tasarının Kongre’den geçmesi önemli bir adım. Bolsonaro’nun görev süresi boyunca sosyal medyada COVID-19 aşılarının sözde risklerinden, oylama makinelerinin güvenilir olmamasına kadar çeşitli konularda yanıltıcı içerikler rahatça yer bulabilmişti.
Bu tür paylaşımlar Bolsonaro’nun seçmen kitlesini internet forumlarında mobilize ve aktif tutuyor.
Pek çok kişi, 8 Ocak’ta başkent Brasilia’daki hükümet binalarını işgal eden ve darbe yapmaya çalışan binlerce Bolsonaro yanlısı göstericinin büyük ölçüde bu tür internet tabanlı dezenformasyondan etkilendiğini düşünüyor.
Tasarının belli değişiklikler sonrası önümüzdeki hafta tekrar gündeme gelmesi bekleniyor.
Dünya nüfusunun yarıya yakınının VPN’lere erişimi engelleniyor
Geçtiğimiz hafta yayınlanan bir raporda, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 14 ülkede yönetimler VPN erişimini tamamen kısıtlamaya yönelik çalışmalar yürütüldüğü ortaya kondu.
VPN sağlayıcısı Surfshark’ın raporuna göre Türkiye ve Çin, Pakistan, Hindistan, İran, Irak, Mısır, BAE, Rusya, Belarus, Tanzanya, Umman ve Myanmar da yönetimler aktif olarak birçok kişinin sansürü aşmak için kullandığı VPN hizmetlerini engellemeye çalışıyor.
Rapora göre VPN kısıtlamaları hala dünya çapında yaklaşık 3,7 milyar insanı etkiliyor. Bu da küresel nüfusun yaklaşık %47,3’ünü oluşturuyor.
VPN erişiminin en çok engellediğ kıta ise Asya oldu. Asya’da yaşayan insanların %71,6’sının VPN kullanmasının hükümetleri tarafından engellendiği tahmin ediliyor, ancak çoğu kullanıcı bu engelleri aşmanın ve VPN’leri internet kullanımlarına dahil etmenin yollarını buluyor.