Free Web Turkey platformundan Barış Büyükakyol dün akşam MLSA TV'de avukat Veysel Ok ile birlikte Soner Şimşek moderatörlüğünde yeni yasa tasarısından çıkan internet sansürünün hukuki ve teknik anlamda değerlendirdi
Dün akşam Soner Şimşek moderatörlüğünde Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nin (MLSA) YouTube kanalı MLSA TV'de gerçekleştirilen canlı yayında MLSA Eş-Direktörü Veysel Ok yasa tasarısını ve sosyal medyaya getirilmek istenen sansürü hukuki boyutta değerlendirirken, Free Web Turkey platformu bileşenlerinden olan SUB Yayın'dan Barış Büyükakyol da sosyal medya sansürüyle ilgili teknik soruları yanıtladı.
Ok'a göre sosyal medyaya gelen sansür 15 Temmuz sonrası belirginleşen otoriter rejimin baskı mekanizmalarını şiddetle arttıracağını gösteriyor. Ok aynı zamanda 100’den fazla tutuklu gazetecinin olduğunu ve sivil toplum kuruluşları ve medya kuruluşları tarafından tutuklu gazetecilerin tahliye edilmesi beklenirken koronavirüs haberlerinden dolayı gazetecilerin gözaltına alındığını veya tutuklandığını da belirtti.
Barış Büyükakyol da devletin eskiden beri verilere ulaşmak istediğini ancak bunun için bürokrasi ve yazışmalara ihtiyaç duyduğuna değinirken bu yasa tasarısıyla devletin verilere ulaşmak için çaba sarf etmesine gerek kalmayacağını söyledi. Büyükakyol "Devlet sosyal medya ağlarından veri talep etmek için makul sebepler bulmaya çalışıyordu ancak bu tasarıyla veriler zaten devletin elinde olacağı için talep etmeye gerek bile duymayacak" dedi.
İnterneti tüm ilgi alanlarımızın, okuduğumuz haberlerin, izlediğimiz videoların depolandığı bir yere benzeten ve aslında evimiz olduğunu söyleyen Büyükakyol'a göre Türkiye'de temsilci bulundurma konusu daha önce de 'vergi ödeme yükümlülüğü' şeklinde karşımıza çıkmıştı. Ancak şimdi atanan yerleşik temsilcilerle Türkiye'nin talepleri daha hızlı gerçekleşecek ve sansür süreci de hızlanacak.
Sansür hep vardı, şimdi geriye bunu kolaylaştırmak kaldı
Hem Veysel Ok hem de Barış Büyükakyol bant genişliğinin daraltılması pratiğinin zaten hep var olduğunu, bu tasarıyla artık sadece yasal bir şekilde önümüze çıktığını söylerken ikisi de bunun 'yasal' olmasının bir anlama gelmediğinin altını çizdi. Çünkü buradaki tek amaç bilginin tekelleşmesi ve gerçek bilginin sansürlenmesi. Veysel Ok, otoriter Çin hükümetinin koronavirüs haberlerini yasaklayıp sansürlemesi sonucunda şu anda bu virüsün bu kadar yayılmış olduğundan ve basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması sonucu olabilecekleri net bir şekilde gördüğümüze dikkat çekti. Türkiye açısından da baktığımızda otoriter rejimlerin bu tür vakalarda çözümsüz kaldığını vurgulayan Ok, gerçek bilgiyi sağlayan kim olursa olsun devlet tarafından bunun engellenmeye çalışılacağını da belirtti.
Soner Şimşek'in herhangir bir sosyal ağ sağlayıcıyla görüşülüp görüşülmediğini sorması üzerine Veysel Ok "MLSA olarak görüştüğümüz sosyal ağ sağlayıcısı var ancak görüşmemizin konusu gizli olduğu için bu konuda bilgi veremiyorum. Bu süreçte sosyal ağ sağlayıcıları devlete boyun mu eğecek yoksa sivil toplumla birlikte mücadele mi edecek göreceğiz. Bizimle görüşmüş olmaları güzel bir adım." şeklinde konuyu değerlendirdi.
Kullanıcı sayısının artmasıyla sansür de arttı
Barış Büyükakyol da sosyal ağ sağlayıcılarının devlet gibi verileri toplayıp işlediğine dikkat çekti ve bu tür görüşmelerin ana sebeplerinden birinin de Türkiye'deki kullanıcılarını kaybetmeme çabası olduğunu belirtti. Aynı zamanda internette daha önce kullanıcı sayısı azken sansürün de görece daha az olduğunu belirten Büyükakyol yıllar içinde kullanıcı sayısının artmasıyla sansürün de aynı ivmeyle arttığına değindi.
Yayın sonunda sansürün AKP ile başlamadığını ve CHP'nin de önceki yıllarda sansür konusunda ciddi bir rolü olduğunu belirten Ok, şimdiki iktidarın da sansürlemek istediği başka kırmızı çizgileri olduğunu söyledi. Veysel Ok ve Barış Büyükakyol, Free Web Turkey platformuyla internet sansürüne karşı mücadeleye devam edeceklerinin de altını çizdi.