DENİZ TEKİN
Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) tarafından hazırlanan, 14 Nisan 2021 tarihinde kolluk kuvvetlerinin Sur İlçesi Satı Mahallesi Zorova Mezrasında ikamet eden yurttaşlara yönelik gerçekleştirdikleri hak ihlallerini belgeleyen raporun haberinin, Mezopotamya Ajansı’nın (MA) web sitesine erişimin engellenmesi kararına gerekçe yapılması, Anayasa Mahkemesine (AYM) taşındı. Erişim engeli kararı ile Diyarbakır Barosunun hak temelli faaliyetlerinin kriminalize edilmeye çalışıldığı ve halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının engellendiği gerekçesiyle AYM’ye başvuran Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Mehdi Özdemir, erişim engellerinin mahkemelerin yaygın ve sistematik olarak başvurduğu hukuka aykırı bir uygulamaya dönüştüğünü söyledi. Türkiye’de ana akım medyanın görmezden geldiği, devlet görevlilerinin faili veya şüphelisi olduğu insan hakları ihlalleri ve hukuka aykırı uygulamaları haberleştiren muhalif ve alternatif medyaya, Kürt basını başta olmak üzere 2015 yılından beri sistematik bir internet sansürü politikası uygulanıyor. Sansür politikasının önemli aracı olan erişim engeli kararları, özellikle Kürt ve sosyalist medya kurumları söz konusu olduğunda haber içeriklerinden ziyade haberin yayınlandığı alan adının tamamına uygulanıyor. Öyle ki Etkin Haber Ajansı’nın alan adı 31, MA’nın alan adı 35, Jinnews’in alan adı 39, Özgür Gelecek gazetesinin alan adı 30, Gazete Patika’nın alan adı 17, Yeni Yaşam gazetesinin alan adı ise iki defa erişime engellendi. Belirli medya kurumlarını hedef alan erişimi engeli kararlarına ise “milli güvenlik”, “kamu düzeninin korunması”, “devlet aleyhine kamuoyunu yanıltıcı, haksız ve olumsuz algı oluşturma” , “terör örgütü propagandası”, “milletin ve ülkenin bölünmez bütünlüğü bozmayı hedef alma” gibi gerekçeler gösterildi ve gösterilmeye devam ediliyor. Bu sistematik sansürü daha fazla görmezden gelemeyen AYM, internet sansürünü ağırlaştıran, haber alma hakkı ve basın özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlayan erişim engelleme kararları için “pilot karar” alarak, ihlallerin nedeni olan 5651 sayılı yasanın ihlale sebebiyet veren ilgili maddelerinin değiştirilmesi için kararını Meclise gönderdi. Bu kararın açıklanmasının üzerinden üç hafta geçmeden Kürtçe yayın yapan Xwebûn gazetesi, Yeni Yaşam gazetesi, JİNHA Kadın Haber Ajansı, Gazete Patika, Özgür Gelecek, Mücadele Birliği ve Gazete Alınteri internet siteleri Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) kararı ile 28 Ocak’ta erişime engellendi.
Raporda hak ihlallerinin faili olduğu belirtilen Jandarma Genel Komutanlığı, raporun haberine erişim engeli istedi
Erişim engelli getirilen haberlerin başında kolluk güçlerinin faili ya da şüphelisi olduğu insan hakları ihlalleri haberleri geliyor. “Devlet aleyhine kamuoyunu yanıltıcı, haksız ve olumsuz algı oluşturma” gerekçesiyle erişim engeli getirilen haberlerden biri, Diyarbakır Barosunun kentteki sivil toplum örgütleriyle birlikte Diyarbakır Sur ilçesindeki Sati mezrasında 14 Nisan 2021’de yaşanan ihlaller ile ilgili hazırladığı raporun haberi oldu. Raporu hazırlayan kurum temsilcilerinden oluşan bir heyet, 15 Nisan’da köye giderek olayın mağdurları, tanıklarıyla yaptığı görüşmeler sonucunda hazırladıkları raporu 19 Nisan’da kamuoyuyla paylaştı. Köydeki bir bina duvarında yazılan “Biz, yaşamı uğruna ölecek kadar seviyoruz” yazısı nedeniyle mahalleye gelen jandarmanın mahalle sakinlerini işkence, kötü muamele ve hakarete maruz bıraktığı ve alıkoyduğu belirtilen raporda, mahalle sakinlerinin Kürt olmalarından dolayı kolluk güçlerinin ayrımcılık ve nefret söylemlerine maruz kaldıkları, ölen yakınlarının hatırasına hakaret edildiğine dair tespitlere yer verildi. Rapor aracılığı ile mahalle sakinlerine kötü muamelede bulunduğu tespit edilen kolluk görevlileri hakkında etkin ve şeffaf adli ve idari soruşturma yapılması ve detaylarının kamuoyu ile paylaşılması çağrısı yapıldı. Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı, STK’lerin hazırladığı hak ihlali raporunun haberini “Sati Mezrası raporu: İşkence, tehdit, darp, alıkoyma” başlığıyla abonelerine servis eden MA’ya erişimin engellenmesi için Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliğine başvurdu. Komutanlık, hak ihlali raporun kamuoyuyla paylaşıldığı 19 Nisan günü verdiği dilekçede MA’nın URL adresinde yapılan yayınların “milli güvenlik ile kamu düzeninin korunmasını engelleme” ve “Türkiye Cumhuriyet Devleti aleyhine kamuoyunu yanıltıcı, haksız ve olumsuz algı oluşturma” amacı taşıyan nitelikte olduğu gerekçesiyle 5651 Sayılı yasanın 8/A maddesine gereğince siteye erişimin engellenmesini talep etti. Dilekçeye, MA’nın yayınladığı STK’lerin hak ihlali raporu haberinin ekran çıktısı da “suç delili” olarak eklendi.
Erişim engeli gerekçesi: ’Devlet aleyhine kamuoyunu yanıltıcı ve ağır eleştiri’
Talebi aynı gün talebi kabul eden Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliği, 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanunu’nun 8/A maddesine göre mezopotamyaajansi31.com alan adı için erişime engelleme kararı verdi. Kararın gerekçesinde erişim engeli getirilmesi istenen URL adında yayınlanan haberleri “ağır eleştiri sınırları içinde” olarak yorumlayan mahkeme, haberlerin aynı zamanda “devlet aleyhine kamuoyunu yanıltıcı”, “kamu düzenine aykırı” ve “propaganda niteliğinde” olduğuna hükmetti. Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Mehdi Özdemir, üyesi olduğu Baronun açıkladığı ihlal raporunun haberini yayınlayan MA internet sitesinin tamamı hakkında erişim engeli kararı verilmesi ile basın ve ifade özgürlüğüne orantısız müdahalede bulunulduğu ve raporun kriminalize edildiği gerekçesiyle karara itiraz etti. Av. Mehdi Özdemir’in itirazını reddeden Diyarbakır 4. Sulh Ceza Mahkemesi, MA avukatlarının yaptığı itirazı da reddetti. Bütün yasal itiraz yolları tükenen Av. Mehdi Özdemir, erişim engeli kararının Anayasa’nın 25. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddelerinde güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesi ile AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
Av. Özdemir: Karar, Diyarbakır Barosunun kamu yararına olan çalışmalarını kriminalize etme amacı taşıyor
Erişim engeli kararına karşı yaptığı itiraza ve nedenlerine ilişkin değerlendirme yapan Av. Mehdi Özdemir, Avukatlık Kanunu’nun barolara, insan haklarını korumak, geliştirmek ve buna uygun bir kamu düzeni oluşturulması için faaliyet göstermek gibi görev ve sorumluluklar yüklediğine işaret etti. Erişim engeli kararının 5651 sayılı yasada belirtilen koşullar oluşmadan verildiğine dikkat çeken Özdemir, “Erişim engelleri, AYM’nin pilot kararında belirtildiği üzere esasında düşünce ve ifade hürriyeti, haber alma hakkını engelleyici mahiyettedir. Erişim engelleri, mahkemelerin yaygın ve sistematik olarak başvurduğu, hukuka aykırı bir uygulamaya dönüşmüş durumda” dedi. Özdemir, tarafsız bir şekilde yerinde yapılan tespit ve incelemeler sonucunda hazırlanan rapor ile insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve etkin bir yargısal süreç işletilerek gerçeğin ortaya çıkarılmasının amaçlandığını belirterek, rapordaki tespit ve değerlendirmeler gözetilerek ihlale neden kolluk görevlileri hakkında adli ve idari soruşturma açılması gerekirken raporun kriminalize edilerek erişim engeli kararının gerekçesi olarak gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Özdemir, “Erişime engelleme kararını, haber alma hakkı kapsamında değerlendirdiğimizde bunun hukuka aykırı olduğunu kanaatindeyiz. Dahası bu karar, bir meslek örgütü olan Diyarbakır Barosu çalışmalarını engelleme ve caydırma amacı taşımaktadır” dedi.