Gökçer Tahincioğlu
Türkiye, hemen her gün yasaklanan bir site, erişime engellenen bir haberle güne uyanmaya alışkın bir ülke haline geldi.
Bu tablonun oluşmasında kanun yapıcıların, kanunu uygulayanların ve ülkedeki demokratik standartların ortak payı var.
Türkiye’nin internet yasaklarıyla anılması, dünyaca ünlü sitelere, sosyal medya platformlarına bile yasak koyan, tartışmalı hemen her haberi engelleyen ülke olarak gösterilmesi, soyut ifadelerle dolu, uygulayıcılara geniş yasaklama yetkileri tanıyan 4/5/2007 tarihli 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında
Kanun’la mümkün oldu. Yasakların tarihi aslında henüz kanunun, interneti denetleyen bir kurumun bulunmadığı 2000’li yılların başlarına dayanıyor. Ancak 2007 tarihli, sonradan defalarca değiştirilen kanun, yasak ve engellemelere geniş bir meşruiyet alanı sağlıyor.
Kanun, görev ve yetkilerini bilmemiz gereken üç ayrı yapıyı erişim engellemeleri konusunda yetkilendiriyor:
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK),
Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB) ve sulh ceza hakimlikleri…
ESB ve yetkileri
Bu kurumlardan ESB, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun hükümleri uyarınca kuruldu. 5651 sayılı bu kanun çıkartılmadan önce, Türkiye’deki internet erişimini denetlemekle Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) yükümlüydü. TİB, telefon dinlemelerinden, sitelere erişim yasağına kadar geniş bir çerçevede görev yapıyordu. Ancak TİB’in özellikle cemaat soruşturmaları sırasında açığa çıkan, usulsüz dinleme ve takip işlemleri, kapatılmasına yol açtı.
ESB ise “özel hukuk tüzel kişiliği” statüsünde kuruldu. ESB, Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yetkilendirilen tüm internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer işletmecilerin katılmasıyla, koordinasyon yükümlülüğüyle oluşturuldu.
Kim, neyi engelliyor?
5651 sayılı kanunda ESB’nin, kanunun 8. maddesi kapsamı dışındaki erişimin engellenmesi kararlarını uygulamakla görevli olduğu belirtiliyor. Yetkilendirilmiş kamu kurumları, bu tip engelleme kararlarını ESB’ye gönderiyor ve ESB de erişimin engellenmesini sağlıyor. ESB’nin görev alanı çok geniş. Ancak kapsamını belirlemek için 8. maddeye bakmak gerekiyor. ESB’nin görev alanı dışında kalan bu madde uyarınca binlerce site engellendi. Bu maddeye göre yapılan erişim engellemeleri konusunda yetkili kurum ise BTK.
BTK bünyesinde bu konuda kurulan bir “ihbar hattı” mevcut. İhbar hattının sayfasında şu ifadeler yer alıyor:
“5651 sayılı yasanın 8. maddesinde yer alan; İntihara Yönlendirme, Çocukların Cinsel İstismarı, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Kolaylaştırma, Sağlık için Tehlikeli Madde Temini, Müstehcenlik, Fuhuş, Kumar Oynanması için Yer ve İmkân Sağlama, Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar ile ilgili ihbarda bulunabilirsiniz.”
Bütün bu suçlar, ESB’nin görev kapsamı dışında kalan 5651 sayılı kanunun 8. maddesinde yer alıyor. BTK’nin ve ESB’nin görev kapsamlarını anlamak için bu maddeye detaylı bakmakta yarar var.
- madde ve getirdikleri
Söz konusu maddede, “İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verilir” deniliyor. Daha sonra bu suçlar şöyle sıralanıyor:
1) İntihara yönlendirme (madde 84),
2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),
3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),
4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),
5) Müstehcenlik (madde 226),
6) Fuhuş (madde 227),
7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228),
suçları.
- b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.
Hakim ve mahkeme
- maddeye göre bu suçlarla ilgili erişimin engellenmesi kararının soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilmesi gerekiyor. Ancak soruşturma aşamasında, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcının da erişimin engelleme yetkisi bulunuyor. Savcı, erişim engelleme kararından sonra 24 saat içinde bu kararını hakim onayından geçirmek zorunda.
Savcı ve hakimin verdiği erişim engelleme kararlarını BTK yerine getiriyor.
Başkanın da yetkisi var
BTK Başkanlığı da erişim engelleme konusunda yetkili. Söz konusu suçlarla ilgili yayınlar yurt dışında kaynaklıysa içerik ve yer sağlayıcısı yurt içinde bulunsa bile engellemeyi BTK hakim kararı olmaksızın kendisi yapabiliyor. Binlerce site bu yolla BTK tarafından engellendi. Bu kararı ise Erişim Sağlayıcıları Birliği uyguluyor.
BTK, erişim engelleme kararına paralel olarak, yayını yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunma yetkisine de sahip. Ancak soruşturma sonunda takipsizlik verilirse, erişim engeli de kendiliğinden kalkıyor.
İçerik kalkarsa
Hakim ve savcı kararıyla ya da BTK tarafından erişim engellemeye gerekçe gösterilen içerik siteden kaldırılırsa, erişimin engellenmesi kararı yine savcı ya da hakim kararıyla kaldırılabiliyor.
Erişim sağlama kararını yerine getirmeyenlere ise beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası veriliyor.
Gecikmesi sakıncalı haller
Kanunda, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, içeriğin çıkartılması ve erişimin engellenmesi kararlarının nasıl uygulanacağı da anlatılıyor.
Buna göre, “Yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, Cumhurbaşkanlığı veya millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması ile ilgili bakanlıkların talebi üzerine başkan (BTK Başkanı) tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı” verilebiliyor.
Başkan, 4 saat içinde bu kararın uygulanmasını sağlıyor ve daha sonra hakim onayına sunuyor. Bu madde Wikipedia’nın da 2,5 yıl engelli kalmasına yol açtı. Zira maddede, ilgili içerik engellenemiyorsa, sitenin tümüne erişimin engellenebileceği belirtiliyor. Son yargı reformu paketiyle, sitenin tümünün değil ilgili içeriğin engelleneceği düzenlendi ancak oraya da teknik yetersizlik halinde sitenin tümüne engelin sürebileceği şerhi düşüldü. Bu maddeye göre erişimi engellemeyenlerin de elli bin Türk lirasından beş yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılması kanunda yer alıyor.
8. madde her şeyi kapsıyor
Söz konusu 8. Maddenin kapsamadığı bir alan neredeyse yok. Söz konusu suçlarla ilgili olarak gelen ihbarlar hemen değerlendiriliyor ve yayın Türkiye kaynaklıysa hakim-savcı kararıyla, yurt dışı kaynaklıysa BTK Başkanı kararıyla engelleme uygulanıyor. Bu konuda ESB sadece verilen kararı uygulamakla yükümlü. Kararları ilgili siteye ESB bildiriyor ve engellemeyi BTK’ya iletiyor.
Kişilik hakları ve ESB
5651 sayılı kanunun 9. maddesinde ise kişilik haklarının ihlal edildiğini öne süren kişi ve kurumların nasıl erişim engelleme kararı alabileceği düzenleniyor. Maddede, ilgili kişi ve kurumun önce içerik sağlayıcısına ulaşarak, uyarma yöntemiyle içeriğin çıkartılmasını istemesi gerektiği belirtiliyor. Ancak kişi ve kurumun doğrudan sulh ceza hakimine başvurarak içerik engellemesi talep etmesi de mümkün. İçerik sağlayıcısının doğrudan gelen taleplere 24 saat içinde yanıt verme yükümlülüğü bulunuyor. Yanıt olumsuzsa yine sulh ceza hakimliğine başvuru yolu açık. Hakim, sitenin tamamına erişimi engelleyemiyor ancak ilgili yayının içeriğe engellenmesi kararı verebiliyor. Bu karar ESB vasıtasıyla uygulanıyor. Ancak bunun da istisnası var, ihlal sadece ilgili yayınla giderilemiyorsa, tüm yayına da erişim engellenebiliyor. Gayet soyut biçimde kanunda yer alan ifadeler, hakime geniş bir yetki alanı tanıyor. ESB’nin gönderdiği kararın internet sitesi tarafından 24 saat içinde uygulanması zorunlu. Aynı içerik başka yerde de bulunuyorsa, ESB’ye bildirim halinde, ESB bu içeriğin de erişimi engelleme yetkisine sahip. Erişimi engellemeyenlere ise beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası veriliyor.
Kişilik haklarının ihlali gibi özel hayatın gizliliği konusunda da ESB, hakim kararını uygulamakla yetkili. Ancak bu konuda da ESB ve BTK’ye geniş yetkiler verilmiş durumda. BTK, bu konuda gelen talepleri, idari kararla yerine getirebiliyor ve ilgili içeriğe erişimin engellenmesi için ESB’yi görevlendiriyor. ESB, bunu yerine getiriyor ve karar sonradan hakim onayına sunuluyor.
BTK, ESB, sulh ceza
Özetlemek gerekirse çok tartışılan erişim engelleme kararları konusunda BTK Başkanı’nın 8. madde kapsamındaki suçlar, gecikmesinde sakınca bulunan haller ve özel hayatın gizliliği konusunda resen erişime engelleme kararı verme yetkisi bulunuyor. Bu karar sonradan hakim onayına sunuluyor.
Yine 8. Madde kapsamındaki suçlar için olağan prosedür soruşturma aşamasında savcının, yargılama aşamasında mahkemenin erişime engelleme kararı vermesi. Savcının kararı da sonradan hakim onayına sunuluyor. Savcı, gecikmesinde sakınca bulunan durum yoksa doğrudan sulh ceza hakiminden erişim engelleme talebinde de bulunabiliyor. 8. Madde kapsamındaki tüm işlemleri BTK yapıyor.
Kişilik haklarının ihlali ile ilgili sulh ceza hakimi kararları ise ESB tarafından uygulanıyor. ESB, engellenen içeriğin başka sitede yer alması durumunda o siteyi de engelleme yetkisine sahip.
Sistem, bu yolla işliyor.
İtiraz hakkı var ama…
İnternet siteleri bu sistem konusunda çaresiz. Çoğunlukla savunma hakkı olmadan erişim engelleme yapılıyor ve “itiraz hakkınızı kullanın” deniliyor. İtiraz hakkını kullanmak ise çok kolay değil çünkü sulh ceza hakimlikleri erişim engelleme kararlarını genellikle, “ilgili yasanın ilgili maddesi gereğince” ya da “kişilik hakları ihlal edildiğinden” gibi soyut biçimde veriyorlar. Hangi içeriğin neden engellemeye gerekçe oluşturduğu çoğunlukla detaylı anlatılmıyor. Kararları ESB ilettiğinden, ESB’den gelen tüm yazılar da resmi mahkeme kararı gibi algılanabiliyor. Oysa ki yasada ESB aracı kurum olarak görevlendirilmiş durumda.
Kaç site engelli belirsiz?
BTK, Türkiye’de kaç sitenin erişime engellendiği konusunda somut bilgi vermiyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, erişimi engellenen internet sitelerini ve yasaklanan sitelerle ilgili yapılan yasal işlemleri yakın zamanda
Meclis gündemine getirdi.
Gürer uyuşturucu, kumar vb. suça teşvik eden yurt dışı bağlantılı internet sitelerinin yayın çıkışı yaptığı ülkeler ile yapılan görüşmeler ve yapılan anlaşmalarla yasaklama ve cezaya yönelik yaptırımlara da yazılı soru önergesinde yer verdi.
Gürer, yazılı soru önergesinde, “2018 yılında içerikleri belirtilerek yasaklanan İnternet sitesi sayısı kaçtır? Kaçı yurt dışı bağlantılıdır? Ülkemizde oluşturulan ve yasaklanan sitelerle ilgili yapılan yasal işlemler nelerdir? Uyuşturucu, kumar vb. suça teşvik eden yurt dışı İnternet sitelerinin yayın çıkışı yaptığı ülkeler ile yapılan görüşmeler ve yapılan anlaşmalarla yasaklama ve cezaya yönelik yaptırımlar var mıdır?” şeklindeki soruları yöneltti.
Önergeye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan yanıt verdi.
Bakan Turhan, bu bilgilerin açıklanmasının suçla mücadelede sorun yaratabileceğini söyledi ve şunları kaydetti:
“Erişime engellenen site sayısı ve istatiksel değerlerin açıklanması; suçun önlenmesi ve suçla mücadelede sıkıntılara sebep olabilecek, özellikle çocuk pornosuna ilişkin içeriklerin deşifre olmasına yol açacaktır. Ayrıca, bu tür rakamlar diğer ülkelerce resmi olarak, toplu şekilde açıklanmadığından, uluslararası düzeyde, bu rakamlardan hareketle ülkemiz aleyhine haksız algı meydana getirilmekte, bilgi kirliliği oluşturulmaktadır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı tarafından 5651 sayılı yasanın 8 inci maddesi gereğince katalog suçlar kapsamında re’sen gerçekleştirilmiş olan erişim engelleme istatistiklerine, http://internet.btk.gov.tr internet sitesindeki “istatistikler” başlığı altında detaylı olarak yer verilmektedir.”
Ancak burada sadece resen yapılan işlemler var. Mahkeme ve hakim kararına dayalı işlemlerin tam listesi bulunmuyor.
Engelli sitelerle ilgili "
Web of Stoppages" adlı siteye göre, engelli site sayısı 85 bin 237. İfade Özgürlüğü Derneği'nin 2018 raporuna göre ise sadece 2018’de toplam 54 bin 903 siteye erişim engellendi. Rapora göre, 2019’a kadar engellenen toplam site sayısı 245 bin 825. Bunlardan 177 bin 515 tanesinin önce TİB, TİB’in kapatılması sonrasında ise BTK Başkanı tarafından erişime engellendiği belirtiliyor.
Erişime engelleme cenneti
Türkiye, internet sansürü konusunda dünyada sık tartışılan ülkelerden biri. Dünyaca ünlü sosyal medya platformlarından en çok içerik çıkartılmasını isteyen ülkelerin de başında geliyor. İnterneti bütünüyle yasaklayan ülkeler kategorisinde yer almıyor ancak fiili durum, internet denetiminin katı kurallara göre, soyut, politik gerekçelerle gerçekleştirildiğini de gösteriyor.
Doğru olsa bile
Mevzuat ve uygulama şekli, belgelerle kanıtlanabilecek nitelikteki bir haberin bile “kişilik haklarını ihlal” gerekçesiyle aynı gün engellenebilmesine olanak sağlıyor. Özellikle kamusal gücü elinde bulunduran kişilerle ilgili hemen her haber sulh ceza hakimlikleri tarafından engellenebiliyor. Sulh ceza hakimlikleri, konuyu detaylı araştırmadan, talebe bağlı kalarak bu kararları veriyor ve itirazlar da sonucu maalesef değiştirmiyor. Bu durum, keyfiliği, sansürü, yapanın yanına kar kalmasını da beraberinde getiriyor.