Siber Güvenlik Kanun teklifi tartışmalara yol açtı

Siber Güvenlik Kanun teklifi tartışmalara yol açtı

AKP’nin 10 Ocak’ta Meclis’e sunduğu Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, ifade özgürlüğü ve dijital haklar açısından endişelere yol açtı.

Teklif ile geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olarak kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı’na hakim kararı olmaksızın arama ve el koyma yetkisi verirken, veri sızıntısı olmadığı halde bu yönde algı oluşturmaya hapis cezası öngörüyor.

Teklifin 8. ve 16. maddelerinde öngörülen düzenlemeler, ifade özgürlüğü savunucularının başlıca eleştiri konularından biri. Bu maddelerde yer alan geniş yetkiler, çevrim içi içeriklerin kontrolü ve müdahalesi açısından risk oluşturuyor.

Başkana hakim kararı olmadan arama ve el koyma yetkisi

Geçtiğimiz günlerce Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Siber Güvenlik Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulmuştu. Teklif ile Siber Güvenlik Başkanlığı'na geniş yetkiler veriliyor. Teklifin 8. maddesi Siber Güvenlik Başkanlığı’na, "bilişim sistemlerindeki log kayıtlarını toplama, saklama ve inceleme", "veri ve belgelerin kurumların rızasına bakılmaksızın temin edilmesi" gibi yetkiler tanıyor.

Maddenin 5. fıkrasında ise, Siber Güvenlik Başkanı’na hakim kararı olmadan arama ve el koyma yetkisi veriliyor. Teklifte  “Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Başkanın yazılı emri ile konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama yapılabilir ve kopya çıkarma ve elkoyma işlemi gerçekleştirilebilir.” Hükmü yer alıyor. Bu durum, dijital alanda ifade edilen eleştiriler veya paylaşımlar için bireylerin hedef alınmasına zemin hazırlayabilir.

“Veri sızıntısı varmış gibi algı” yaratmaya beş yıla kadar hapis cezası

Teklifin 16. maddesi: "veri sızıntısı olmadığı halde sızıntı varmış gibi algı yaratılması" halinde hapis cezası görüyor. Ancak "algı yaratılması" gibi muğlak ifadeler, eleştirel içeriklerin bile cezai yaptırıma uğramasına neden olabilir. Özellikle medya kuruluşları ve gazeteciler açısından, bu düzenleme sansür mekanizması olarak yorumlanıyor.

Hükmün 16.maddesinin beşinci fıkrasındaki metin şu şekilde: "(5) Siber uzayda veri sızıntısı olmadığı halde veri sızıntısı yapılmış gibi bu yönde algı oluşturmak suretiyle kurumları veya şahısları hedef almaya yönelik faaliyet yürütenlere iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir."

Eleştiriler neden önemli?

Hukukçular ve ifade özgürlüğü savunucuları, teklifin şeffaf bir süreçle tartışılmadan yasalaşmasının, demokratik haklar açısından tehlikeli sonuçlar doğurabileceği görüşünde. Teklifte kullanılan "algı yaratılması" ve "veri ihlali" gibi ifadeler, hangi eylemlerin cezalandırılabileceği konusunda netlik sunmuyor. Bu durum, eleştirel içerik üreten gazetecilerin ve sosyal medya kullanıcılarının baskı altına alınmasına yol açabileceği değerlendiriliyor.

Ayrıca Siber Güvenlik Başkanlığı’na verilen geniş yetkilerin, çevrim içi ifade ve haberleşme özgürlüğü üzerinde dolaylı bir baskı mekanizması oluşturabileceği değerlendiriliyor. Denetim ve inceleme süreçlerinin keyfi uygulamalarla kötüye kullanılabileceği endişesi dile getiriliyor.