Yargı, hem inanıyor hem de engelliyor: 'Bir hafıza silme operasyonu yapılıyor'

Gazeteciler, haberleriyle yargıyı harekete geçirerek iddiaların odağındaki isimler için soruşturma ve davalar açılmasını sağlıyor ancak buna rağmen ilgili haberleri engellenmeye de devam ediyor. Durumu değerlendiren gazeteciler, “yargıdaki çürümüşlüğü” işaret ediyor.

CENGİZ ANIL BÖLÜKBAŞ

Son dönemde yargı mensupları başta olmak üzere kamu görevlileriyle ilgili, belgelere dayanan ve çeşitli iddialar içeren çok sayıda habere erişim engellendi. Ancak gerçeği yansıtmadığı veya kişilik hakları ihlali gerekçesiyle erişime engellenmesine rağmen bu haberlerden yola çıkılarak iddialarda adı geçen şahıslar hakkında soruşturma ve davalar da açıldı.

BirGün yazarı Timur Soykan’ın 13 Ekim’de yayımlanan ve yargı içindeki çürümeyi anlattığı “Adliyedeki rüşvet çarkı” yazısı ve konuyla ilgili haberler, buna dair en güncel örnekler arasında yer alıyor. 

Soykan’ın ilgili yazısı aynı gün erişime engellendi.

Yazıdan üç gün sonra Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, adliyedeki rüşvet çarkı iddialarıyla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. Ancak’ın buna rağmen iddialarla ilgili o tarihten günümüze kadar sekiz farklı erişim engeli kararı daha verildi.

T24 yazarı Tolga Şardan da 31 Ekim’de yayımlanan "MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısında Soykan’ın gündeme getirdiği iddialarla ilgili MİT’in de özel bir soruşturma başlattığını belirtti. Bu yazı da İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 2 Kasım’da erişime engellendi. Hatta Şardan, yazısı sebebiyle önce gözaltına alındı, ardından da tutuklandı.

Haberlerinden yola çıkılarak iddiaların odağındaki isimler için soruşturma ve davalar açılmasına rağmen haberlerinin engellenmesini değerlendiren gazeteciler, bunun bir hafıza silme operasyonu olduğunu söyledi.

Şardan: ‘Deliller toplandıysa yazıya neden erişim engeli getirildi?’

Tolga Şardan, ilgililer hakkında yargılamalar başlatılmasına rağmen haberlerinin engellenmesini “anlamsız” bulduğunu söyledi.

Sistemin içerisinde yer alan yargı mensupları hakkındaki yayınların daha kolay engellendiğini söyleyen Şardan, "Yaptığım işten dolayı ortalama düzeyde hukuk bilgisine, bunların bana ne gibi geri dönüşleri olacağını bilecek kadar da tecrübeye sahibim. Hakkımda herhangi bir adli soruşturmaya gerekçe olmaması için o yazıyı yazarken de kelimeleri seçerek yazdım. Ama muhatapları yazılanlardan memnun olmadığı için tutuklandım ve yazıma erişim engeli getirildi.” dedi.

Erişimi engellemenin halkın bilgi almasının önüne geçen bir mekanizma haline dönüştürüldüğünü söyleyen Şardan, şöyle devam etti:

“Hakim, delillerin toplanmasını gerekçe göstererek tahliyeme kararı verdi. Deliller toplandıysa bu yazıya erişim engeli getirilmesini anlamsız buluyorum. Bu yazıda bir delil yok ki. Bunu hukukun kötüye kullanılması olarak değerlendiriyorum. Benim yazımın çıktıları alınarak dosyaya konulmuş durumda. Bu yazıyla ilgili erişim engeli kararı ağırdır.” diye konuştu.

Dava açıldı ancak haberlere hâlâ erişim engeli getiriliyor

T24’ten Asuman Aranca da bir kadına cinsel tacizde bulunup tehdit ettiği iddiasıyla soruşturma geçiren Kırşehir Vali Yardımcısı Alper Balcı’nın davasında kovuşturmaya yer yok kararı verildiğini ortaya çıkarmıştı. Aranca’nın 19 Haziran tarihli haberi, 20 Haziran’da Balcı’nın talebiyle erişime engellendi.

BirGün gazetesinden İsmail Arı da bu konunun izini sürdü ve 22 Haziran tarihli haberiyle, Balcı’nın henüz yayımlanmamış haberler için de yayım yasağı talep ettiğini ortaya çıkardı. Balcı, Arı’nın haberini de 26 Temmuz’da Sakarya Sulh Ceza Hakimliğinden erişime engelletti.

Ancak mağdurun itirazı üzerine 'cinsel taciz' ve 'tehdit' suçlarından Balcı’ya dava açıldı. Fakat buna rağmen konuyla ilgili haberler erişime engellenmeye devam etti. Zira Arı, 14 Kasım’da bunu haberleştirdi ve Balcı da 15 Kasım’da bunu da engelletti.

Arı: ‘Bu kararlarla hafıza silme operasyonu yapılıyor’

Arı, bahse konu kişiler hakkında yargı sürecinin işletilmesine rağmen haberlerin erişime engellenmesini “bir hafıza silme operasyonu” olarak yorumladı.

Engellenen haberlerinin tümünün doğru ve belgelere dayalı olduğunu söyleyen Arı, şöyle devam etti:

“Bir tekzip gelmemesine ve bırakın davayı, hakkımda savcılık soruşturması dahi açılmamasına rağmen onlarca haberim erişime engellendi. Son olarak Kırşehir Vali Yardımcısı Alper Balcı’nın tacizden yargılandığına yönelik haberim ışık hızında erişime engellendi. Balcı hakkında dava açıldığına dair tüm belgeler elimde, ancak bunları sorgulayan mahkeme yok.”

Bu kararlarda dikkat çeken tek noktanın yargılama süreçlerine rağmen haberlerin engellenmesi olmadığını belirten Arı, şunları söyledi:

“Örneğin Alper Balcı Kırşehir Vali Yardımcısı, yani Kırşehir’de yaşıyor. Ancak erişim engeli kararlarını hep Sakarya’dan aldırıyor. Tüm bu kararlar aslında bir hafıza silme operasyonu. Haberlerimizi istedikleri kadar engelletip sildirsinler. Biz gazeteciyiz ve yazmaya devam edeceğiz.”

Aranca: ‘Kararlar, hiç incelenmeden verilmiş gibi’

Neredeyse yazdığı her üç haberden ikisinin engellendiğini söyleyen Asuman Aranca da “Tamamı bilgi ve belgeye dayanan haberlerimiz, ‘kişilik haklarına saldırı/itibar sarsılması’ gibi genel geçer ifadelerle, hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan engelleniyor.” dedi:

“Bir başsavcının ‘rüşvetle erişim engeli kararları veriliyor’ diye Hâkimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) şikayette bulunarak çürümüşlüğü gözler önüne serdiği bir ortamda bu kararlar üzerine tartışmak belki de abesle iştigal.”

Gelinen aşamada erişim engeli kararlarının artık gazeteciliğin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu belirten Aranca, şöyle devam etti:

“‘Söz uçar yazı kalır’ sözü, verilen erişim engeli kararlarıyla birlikte tarihe karışıyor desek abartmış olmayız. Çünkü kamuoyunu aydınlatmak amacıyla yazılmış, toplumu yakından ilgilendiren onlarca haber bu kararla adeta dolaşımdan çıkıp buharlaşıyor. Kararlar da sanki bir hakimin önünden hiç geçmemiş, en ufak bir incelemeye tabi tutulmadan verilmiş hissi veriyor.”