Gazeteciler Cemiyeti’nde sansür tartışması: Erel "sansürlendim" dedi; Genel Sekreter Kenan Şener “kimi içeriğimizi kaldırıp kimini kaldırmayacağımıza biz karar verebiliriz”

Gazeteciler Cemiyeti’nde sansür tartışması: Erel "sansürlendim" dedi; Genel Sekreter Kenan Şener “kimi içeriğimizi kaldırıp kimini kaldırmayacağımıza biz karar verebiliriz”

Gazeteciler Cemiyeti, yönetim kurulu üyeliğinden istifa eden ve cemiyet başkanlığına adaylığını koyan Nursun Erel’in cemiyetin YouTube kanalındaki program kayıtlarını sildi. Erel, bunu adaylığına bağlayıp yapılanın "sansür" olduğunu söyledi. Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener ise “kaldırmadık, arşive taşıdık” diyip “kimi içeriğimizi kaldırıp kimini kaldırmayacağımıza biz karar verebiliriz” yorumunu yaptı.

SAKİNE ORMAN

Gazeteciler Cemiyeti’nde altı yıl yönetim kurulu üyeliği yapan gazeteci Nursun Erel, ağustos ayında görevinden istifa etti ve Gazeteciler Cemiyeti başkanlığına aday oldu.

Erel'in cemiyette görev alırken yaptığı “Çay Sohbetleri” isimli programın kayıtları cemiyetin YouTube kanalından kaldırıldı. Bununla birlikte cemiyetin Twitter hesabından paylaşılan ve programın bölümlerinin duyurulduğu tweetler de silindi.

Nursun Erel, bu kayıt ve tweetlerin kaldırılmasını başkan adayı olmasına bağladı ve yapılanın bir sansür olduğunu söyledi. Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener ise kayıtları kaldırmadıklarını, arşive taşıdıklarını belirtti ve "kimi çeriğimizi kaldırıp kimini kaldırmayacağımıza biz karar verebiliriz” yorumunu yaptı.

“Neden silindiğine dair tatmin edici bir yanıt alamadım”

Yönetim kurulu üyeliğinin yanı sıra son iki dönemdir cemiyet bünyesinde pek çok iş, proje ve bahse konu söyleşilerin gerçekleştirilmesine katkı sunduğunu söyleyen Erel, “Fakat bir süredir bunların silinmesi dikkatimi çekiyordu” dedi. 

10 Şubat 2022’de Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ile yaptığı söyleşinin video kaydını bir türlü bulamadığını söyleyen Erel, bunun dikkatini çeken ilk silme olayı olduğunu söyledi.

Daha sonra, 8 Mayıs 2024’te iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez ile yaptığı söyleşinin dijital referanslarının da silindiğini söyleyen Erel, şöyle devam etti:

“Hatta söyleşinin yarısının yayından kaldırıldığını fark ettiğim. Cemiyetteki teknik arkadaşlara bunların nedenini sorduğumda tatmin edici bir yanıt alamadım. Aynı durum, 21 Şubat’ta felsefe profesörü Ioanna Kuçuradi ile ‘Basın Etiği’ üzerine yaptığımız söyleşinin de başına geldi. Bu, bardağı taşıran damla oldu ve sorgulamaya başladım.”

“‘Biz yapmadık, YouTube telif hakkı ihlali gerekçesiyle silmiş’ dendi”

Erel, ısrarlı soruları karşısında ise yöneticilerden, “Söyleşinin başında müzik klibi vardı, YouTube telif hakları nedeniyle silmiş” ve “Bilmiyorum, biz yapmadık” yanıtlarını aldığını söyledi. “Pek çok gazetecinin de bu durum hakkında cemiyet yöneticileriyle konuştuğunu söyleyen Erel, “Onlara da ‘Bilmiyoruz, biz yapmadık’ yanıtı verilmiş. Yorum sizin” dedi.

"İsmimin geri planda kalmasını istedikleri için böyle bir ayıba imza attılar” diyen Erel, "Bir gazetecilik örgütünde yakın siyasi tarihe ışık tutacak kayıtların silinmesi bence suç teşkil eder" dedi.

“Adaylığımın önüne geçmek için yapıldı” 

Bu kayıtların silinmesini Gazeteciler Cemiyeti başkan adaylığıyla ilişkilendiren Erel, “Benim ve başlattığımız kadro hareketinin önüne geçmek için bu yapıldı. Cemiyet üyelerinin bizi tanıyıp oy vermesini önlemeyi amaçladılar” diye konuştu. 

Kayıtların silinmesinin gazeteciliğe de ihanet olduğunu belirten Erel, "İleriye belge olarak bırakılan programların silinmesi, toplumsal hafızamıza vurulmuş bir darbedir. Adaylığımı engellemenin ötesinde, bir sansür hareketidir" dedi.

Genel Sekreter Kenan Şener: “Sansürle itham edilmek, iftiraya dayalı bir kampanya yürüten ekibin işidir”

Erel’in yürüttüğü “Çay Sohbetleri” programının kayıtları ile tweetlerinin silinmesini sorduğumuz Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener, “İçeriklerin kaldırılmasının Nursun Erel'in başkan adaylığı ile hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Şener, şöyle devam etti:

“Başkan adayı olunca ‘onun işlerine sansür uygulamak’ ile itham edilmek, olsa olsa yalan ve iftiraya dayalı kampanya yürüten, gazeteci olmayan ve gazetecilik mücadelesine bilerek ya da bilmeyerek zarar vermeyi iş edinmiş bir ekibin işi olabilir. Gazeteciler Cemiyeti'nin sansüre ve gazetecilerin hak ve özgürlüklerine yönelen her türlü saldırıya karşı nasıl mücadele ettiği, hangi bedelleri ödediği ortadadır.”

Şener: “Program kayıtlarını kaldırmadık, arşive taşıdık”

Şener, Gazeteciler Cemiyeti’nin yayım organlarından 24 Saat Gazetesi’nde yayımlanan ve bazı “Çay Sohbetleri” söyleşilerinin gerçeleştiği anlatılan haber linklerini paylaştı ve “Kısa bir Google aramasıyla siz de bu haberlere ulaşabilirsiniz, sansür dediğimiz şey bu olabilir mi?...” dedi.

Söz konusu kayıtların önceki pek çok sohbet gibi arşive kaldırıldığını söyleyen Şener, ”Güncel bir değer taşıdığını düşünürsek elbette yeniden açıp yayına verebiliriz. Kamuoyuna yansıyan ve haberini yaptığımız hiçbir içeriği kaldırmıyoruz, kaldırmayız. Kendi kendimize sansür uygulamayız, bunu kimse aklından bile geçirmemelidir” dedi.

Şener: “Kimi içeriğimizi kaldırıp kimini kaldırmayacağımıza biz karar veririz”

Şener, şöyle devam etti:

“Yüklü içeriklerimizin kimini kaldırıp kimini kaldırmayacağımıza da elbette biz karar verebiliriz. Örneğin izlenmeyenleri ve/veya içinde tartışma geçenleri tarafların birinin talebiyle kaldırabiliriz. Sayfamızı düzenlemek gerektiğini düşünürüz ve kaldırabiliriz. Bunu bir kişi aday oldu diye sansür olarak mı değerlendireceğiz? Sansür suçlaması asılsızdır, örneği de Nursun Erel’in ilgili haberlerinin linkleridir ve bu hafta yayınlanan faaliyet raporumuzdur. Nursun hanımın yönetim kurulu üyesi olarak yaptığı tüm faaliyetler faaliyet raporumuzda ve haberlerimizde yer almıştır, alacaktır. Basın ve ifade özgürlüğü için ülkenin en etkin örgütlerinden biri haline gelen ve Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği de dahil pek çok kurum ve meslek örgütüyle omuz omuza mücadele yürütmeyi her ödevinden daha çok benimseyen, bu uğurda bedel ödeyen bir örgüte, cemiyetimize sansürcü yaftası yapıştırmaya çalışmak kabul edilemez.”