Uykudayken iki tür sistem düşleriz, "Anarşi" ve "Monarşi" kök bilinç politikadan anlamaz ve oyunu kurallarına göre oynamaz. "Sosyalist bir rüya" ya da "demokratik bir rüya" — imkansız. ... —Hakim Bey
Mizah yahut her tür ifade, politik doğruculuk ekseninden kurtulmadan rüyalarımızda görünmez. REM'lerimizi daha eğlenceli hale getirebilecek yegane "şey" gerçekten sansürsüz olan rengarenk karanlıktır (karanlık bir övgü sözcüğüdür). Hem dijital alan hem de harici; özgürlük iddiacıları tarafından uygulanan, politik doğruculuk ve popülizmin sonucu olarak oto-sansür, sansür ve buna dair devlet yaptırımları ile donatıldığı sürece sansürün ilkesel reddini barındıramayacaktır.
Yıllardır uygulanmış yöntemler gösteriyor ki (sansür karşıtlığının tarihçesi araştırılabilir), özgürlük; içerikten bağımsız değerlendirilmediğinde ifade ile buluşamıyor.
Pınar Fidan meselesi özelindeki —ya da değil— devlet yaptırımı açlığı bize yine gösteriyor ki; içerikten bağımsız, sansürün bizzat mevcudiyeti reddedilmeli. Bu içerik müesses nizam tarafından "tehlikeli" bulunsun ya da bulunmasın, "suç" kabul edilsin ya da edilmesin veya ironi barındırsın ya da barındırmasın baskılandığında (ki bu baskı özgürlük iddiacıları tarafından talep ediliyor) ilgisiz gibi görünen ama aslında tümüyle ilintili sağlık verilerinin sansürü de öntanımlı kabul edilebilir hale geliyor. Zira "tehlikeyi" ve "suçu" müesses nizam belirliyor.
Türkiye'de dijital sansür üzerine verilen ilk kararın nedeni "devlet kurumlarını tahkir ve tezyif ..." idi. Muhtemelen dijital yaşam öncesi için uygulanan ilk sansürün de (adı konmasa dahi) cihan-şumül sebebi budur. Çünkü esasen, ifade özgürlüğüne dair oluşturulan her engel müesses nizamın "benim koyduğum kuralı nasıl hiçe sayarsın" refleksi ile verilmektedir.
Bu refleksi tetiklemek yerine bugün için Pınar Fidan (#PinarFidan) özelinde ve her durumda saf özgürlüğün içinde bulunduğu kök bilinci tetiklemek rüyalarımız için esas faydayı sağlayacaktır. Mizah muazzam bir "sanat sabotaj" unsurudur. Ve her "sanat sabotaj" gibi kişisel beğeninin en hafif lekesi onun saflığını bozar ve gücünü kirletir.
"Suç olarak sanat, sanat olarak suç."
Barış Büyükakyol (@barisbuyukakyol)